Bugünlerde televizyonda
yayınlanan bir reklam var, tanıtımı yapılan ürün hakkındaki düşüncelerim pek
iyi değil. Ama gebe annelere çok güzel bir mesaj veriyor; diyor ki: ‘SİZ NE
YERSENİZ ÇOCUĞUNUZ DA ONU YER’... Evet, anne yemek yer, bebek anneyi yer... Bu
emzirme döneminde de geçerli bir kural. Zira, gebelikte bebeğin anneden yiyeceği
kalori 100-150 kilokalori (k.cal) iken, anneyi emerken yaklaşık 500-600 k.cal’dir.
Dünyaya gelen her bireyin daha
sağlam bir fizikte, daha zeki, daha güçlü bağışıklık sistemi olsun diyor ve
yaşam içindeki rolü güçlensin istiyoruz. Sağlıklı yaşamak her bireyin hakkıdır.
Bu hakkı bebeğine sağlayacak annenin gebelikte başlayan sorumluluğu emzirirken
aynı şekilde devam ediyor. Çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik döneminde biyolojik değeri yüksek besinler
yiyerek sağlığın mucizevi şekilde pozitif yönde etkilendiğini gösteren çok
sayıda çalışma var. Sağlıklı bireylerin sayısı arttıkça, refah seviyesi yüksek
topluluklara yaklaşacağımızı kim inkar edebilir?
Bebeğin anne sütü içerek hayata
başlaması bu kadar önemliyken annenin bu değişik fizyolojiyi kabullenmesi de bir
o kadar önem taşır. Anne, bebeğini emzirmeye başladığında emzirmeyle gelen
fizyolejik değişiklikleri kabullenme hali yükselir. Mikropsuz, ısıtma problemi
olmayan, çok ucuza mal olan bu sıvıyı bebeğin ihtiyacı kadar sağlamak da anneye
düşer. Bu sırada enerji iki yolla sağlanır;
A- Gebelikte
vücutta biriken yağlardan gelen enerji,
B- Tüketilen
besinlerin içindeki elemanlardan sağlanan enerji.
www.magazine.nursing.jhu.edu'dan alınmıştır. |
Anne sütünün miktarı ve
kalitesini arttırmak için ilk iş;
1- Periyodik
ve yeterli sürelerle emzirmek veya pompa ile süt çekmek,
2- Yeterli
miktarda şu ve sıvı alımı,
3- Enerji
yönünden yeterli, besin öğeleri açısından dengeli yemek,
4-
Zayıflamaya çalışmamak,
5-
Şişmanlamamak, ve
6- Stress kaynaklarından
kaçmak.
Bebeğiniz ihtiyaç duyduğunda
emzirin! Bebeğiniz ne kadar çok emerse, o kadar uyarılır süt kanallarınız.
İçeceğiniz şu, süt, ayran, meyve suyu (taze olmasına dikkat edin), az şekerli
veya şekersiz komposto, hoşaf gibi içecekler sütun miktarını etkileyecektir.
Günde yaklaşık 3 litre sıvı almalısınız (kişiye özel net miktar ancak o kişinin
aldığı enerji üzerinden hesaplanarak belirlenebilir).
Anne sütü bebek için o kadar
değerli bir besin ki, bebekler ilk 6 ay sadece anne sütü ile ihtiyacı olan
bütün elemanlara ulaşıyor. Buna günlük su ihtiyacı da dahil. Biyolojik değeri
yüksek gıdalardan ihtiyaç kadar tüketerek işinizi kolaylaştırabilirsiniz. En
azından 6 ay mama yapmakla ve yedirmekle uğraşmazsınız! Sadece “ben ne
yiyeceğim” diye düşünürsünüz. Altı
aydan sonra ise emzirmeye devam edebilir ancak ek besin vermeye
başlayabilirsiniz. Zira, anne sütünün bazı öğeleri ilk 6 aydan sonra bebeğin
ihtiyacına yetmemeye başlayacaktır.
Bu ilk 6 ayı takip eden dönemde
anne, enerji, protein, kalsıyum ve demir yönünden zengin bir beslenme takip
etmelidir. Enerji, protein, kalsıyum açısından en iyi kaynak süttür. Süt; hücre
ve dokuların oluşmasını, kasların kasılmasını, dış, saç ve tırnakların
gelişimini, ödem yapan sıvıların toplanmasının önlenmesini, yağda eriyen
vitaminlerin emilimini, barındırdığı fosfolipitler sayesinde beyin ve sinir
hücrelerinin oluşum ve gelişimini sağlayan, bağırsak florasını geliştiren bir
beşindir. Sanıldığının aksine çok kolesterol içermez.
Erken dönemde süt içme
alışkanlığı olan bireylerin kemik hastalıklarına yakalanma riski düşüktür. B2
vitamini ile zihinsel gelişim, deri ve göz sağlığı artar. B12, A ve C
vitaminleri de sütten büyük ölçüde sağlanır. Tüketirken 1 şu bardağı sütun 1 şu
bardağı yoğurda ve 2 şu bardağı ayrana eşit olduğunu unutmayın ve değiştirerek
daha sık tüketmeye çalışın.
Yumurta, protein açısından çok
değerlidir. Demir ve A vitamini için her gün 1 tane yenmelidir. Fazla yağ
eklenmeden her türlü pişirilebilir. Omlet, menemen, vb. gibi yenilebilir.
Haşlama olarak yenecekse, beyazının iyi pişmesi, sarışının etrafında yeşil
halka oluşturmayacak şekilde pişirilmesi önemlidir. Haşlanmış yumurtanın
etrafında yeşil halka oluştuysa demir vücutta aktifleşemez.
Protein ve demir yönünden
zengin diğer kaynaklar ise et, tavuk ve balıktır. Bitkisel protein olmasına
rağmen kuru baklagilleri de et yemeği yerine yiyebilirisiniz. Et yemekleri
sebze ile beraber pişirilebilir. Ayrıca, yumurta ve et grubu yiyeceklerden
gelen demirin daha iyi kullanılabilmesi için, yanında taze yapılmış salata,
taze doğranmış yeşillikler ya da bir kaç dilim limon yenebilir.
www.leadinglady.com'dan alınmıştır. |
Kuru baklagillerden başka vitamin
ve mineralleri sağlayan bazı sebze ve meyveler de günah keçisi yapılmıştır,
oysa her beşinin içinde ayrı aktif
bileşenler vardır ve her birine hem sizin hem bebeğinizin ihtiyacı vardır. Koyu
yeşil yapraklı sebzeler ve
turuncğiller, kivi gibi yiyecekler C vitamini, sodyum, potasyum, A vitamini, ve
benzeri mineral ve vitaminleri içerirler. D vitamininin besinlerle sağlanması
zordur. Kemik gelişimi için anne ve bebeğin güneşlenmesi önemlidir.
Zihinsel gelişim açısından iyot
önemlidir ve iyotlu tuz kullanarak bebeğin iyot alması sağlanır.
Kurutulmuş meyveler de yine
kalsıyum, A vitamini ve potasyum açısından tercih edilebilir.
Ekmek, bulgur, makarna,
çorbalar ise B vitaminleri ve kompleks karbohidrat ihtiyacını karşılamak için
ana yemeklerin yanında az mıktarda yenilmelidir.
Vücutta şu tutan veya sıvı
atımını arttıran bazı yiyecekleri dikkatli yemelisiniz. bu tarz yiyecekler
yasak değildir ama dikkat ile tüketin! Aşırı tuzlu konserveler, turşular,
nisastası yüksek tatlılar (baklava gibi) bu grup yiyecekler arasındadır.Sarküteri
ürünlerini içerdikleri koruyucular yüzünden yememelisiniz. Ayrıca çok sodyum
içerdikleri için ödeme sebep olabilirler.
Emziren bir kadının zayıflamaya
çalışması istenmez. Zaten günlük ihtiyacı kadar yiyen bir anne bebeğin emdiği
kadar enerjinin maliyeti kadar yağ depolarından eksilecek ve kendiliğinden
uygun ağırlığına gelmeye başlıyacaktır. Bazı anneler, daha çok süt olsun
isteğiyle ya da sütü kesilecek korkusuyla bebeğin ihtiyacından daha çok yiyerek
kendi yağ depolarını arttırlar. Emzirme sırasında şişmanlayan anne çoktur. Ama
sütun besleyici değeri seçilen yiyecek ve alınan sıvı miktarına bağlıdır.
Şişmanlamamak için yüksek kalorili, besin değeri düşük, tatlıları, şekerleme,
lokum gibi yiyecekleri yememek gereklidir. Bu dönemde en iyi seçim sütlü
tatlılar, meyve tatlıları, az şekerli hoşaf ve kompostolardır.
Bütün besin ve içeceklerin güne
6-8 ogün olacak şekilde dağıtılması, yağlanmayı önler. Zaten iyi emziren bir
anne, sık sık acıkır. Her seferde azar azar yemek, gaz oluşumunu ve vücutta yağ
birikmesini önler.
Şu soğuk veya oda ışışında
olmalı, öğünlere paylaştırarak içilmelidir.
Emzirme sonrası süt birikirse,
sonradan kullanılmak üzere şağılmalıdır.
Son söz: Gebelik ve emzirme
kadının geçirdiği önemli
fizyolojik bir süreçtir. Yeme alışkanlıklarında değişiklik yapabilecek
kadar uzun sürer. Ruhsal açıdan olumlu olumsuz duygulanımları vardır. Süt
miktarı ve kalitesini yüksek tutmanın bir yolu da olumsuz duygulanımlardan uzak
durmaktır.
"ÇOCUKLARIN HEPSİ ÇOK
GÜZELDİR, SAĞLIKLI NESİLLER İÇİN EMZİRİN"
Önemli uyarı:
Enerji ihtiyacı herkese göre
(yaş, boy, doğum sonrası ağırlık) farklıdır. Bu dönemde profesyonel yardım almak anlamlıdır.
Halk Sağlığı ve Beslenme Uzmanı
Leyla Hoşabcıoğlu
www.leylahosabcioglu.com
hosabcioglu@hotmail.com
05323158077
@lylahosabciglu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder