10 Mart 2014 Pazartesi

Emziren Anne Beslenmesi

www.nursetogether.com'dan alınmıştır.

Bugünlerde televizyonda yayınlanan bir reklam var, tanıtımı yapılan ürün hakkındaki düşüncelerim pek iyi değil. Ama gebe annelere çok güzel bir mesaj veriyor; diyor ki: ‘SİZ NE YERSENİZ ÇOCUĞUNUZ DA ONU YER’... Evet, anne yemek yer, bebek anneyi yer... Bu emzirme döneminde de geçerli bir kural. Zira, gebelikte bebeğin anneden yiyeceği kalori 100-150 kilokalori (k.cal) iken, anneyi emerken yaklaşık 500-600 k.cal’dir.
Dünyaya gelen her bireyin daha sağlam bir fizikte, daha zeki, daha güçlü bağışıklık sistemi olsun diyor ve yaşam içindeki rolü güçlensin istiyoruz. Sağlıklı yaşamak her bireyin hakkıdır. Bu hakkı bebeğine sağlayacak annenin gebelikte başlayan sorumluluğu emzirirken aynı şekilde devam ediyor. Çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik döneminde  biyolojik değeri yüksek besinler yiyerek sağlığın mucizevi şekilde pozitif yönde etkilendiğini gösteren çok sayıda çalışma var. Sağlıklı bireylerin sayısı arttıkça, refah seviyesi yüksek topluluklara yaklaşacağımızı kim inkar edebilir?
Bebeğin anne sütü içerek hayata başlaması bu kadar önemliyken annenin bu değişik fizyolojiyi kabullenmesi de bir o kadar önem taşır. Anne, bebeğini emzirmeye başladığında emzirmeyle gelen fizyolejik değişiklikleri kabullenme hali yükselir. Mikropsuz, ısıtma problemi olmayan, çok ucuza mal olan bu sıvıyı bebeğin ihtiyacı kadar sağlamak da anneye düşer. Bu sırada enerji iki yolla sağlanır;
         A- Gebelikte vücutta biriken yağlardan gelen enerji,
         B- Tüketilen besinlerin içindeki elemanlardan sağlanan enerji.
www.magazine.nursing.jhu.edu'dan alınmıştır.

Anne sütünün miktarı ve kalitesini arttırmak için ilk iş;
      1- Periyodik ve yeterli sürelerle emzirmek veya pompa ile süt çekmek,
        2- Yeterli miktarda şu ve sıvı alımı,
       3- Enerji yönünden yeterli, besin öğeleri açısından dengeli yemek,
         4- Zayıflamaya çalışmamak,
         5- Şişmanlamamak, ve
         6- Stress kaynaklarından kaçmak.
Bebeğiniz ihtiyaç duyduğunda emzirin! Bebeğiniz ne kadar çok emerse, o kadar uyarılır süt kanallarınız. İçeceğiniz şu, süt, ayran, meyve suyu (taze olmasına dikkat edin), az şekerli veya şekersiz komposto, hoşaf gibi içecekler sütun miktarını etkileyecektir. Günde yaklaşık 3 litre sıvı almalısınız (kişiye özel net miktar ancak o kişinin aldığı enerji üzerinden hesaplanarak belirlenebilir).
Anne sütü bebek için o kadar değerli bir besin ki, bebekler ilk 6 ay sadece anne sütü ile ihtiyacı olan bütün elemanlara ulaşıyor. Buna günlük su ihtiyacı da dahil. Biyolojik değeri yüksek gıdalardan ihtiyaç kadar tüketerek işinizi kolaylaştırabilirsiniz. En azından 6 ay mama yapmakla ve yedirmekle uğraşmazsınız! Sadece “ben ne yiyeceğim” diye düşünürsünüz.  Altı aydan sonra ise emzirmeye devam edebilir ancak ek besin vermeye başlayabilirsiniz. Zira, anne sütünün bazı öğeleri ilk 6 aydan sonra bebeğin ihtiyacına yetmemeye başlayacaktır.
Bu ilk 6 ayı takip eden dönemde anne, enerji, protein, kalsıyum ve demir yönünden zengin bir beslenme takip etmelidir. Enerji, protein, kalsıyum açısından en iyi kaynak süttür. Süt; hücre ve dokuların oluşmasını, kasların kasılmasını, dış, saç ve tırnakların gelişimini, ödem yapan sıvıların toplanmasının önlenmesini, yağda eriyen vitaminlerin emilimini, barındırdığı fosfolipitler sayesinde beyin ve sinir hücrelerinin oluşum ve gelişimini sağlayan, bağırsak florasını geliştiren bir beşindir. Sanıldığının aksine çok kolesterol içermez.
Erken dönemde süt içme alışkanlığı olan bireylerin kemik hastalıklarına yakalanma riski düşüktür. B2 vitamini ile zihinsel gelişim, deri ve göz sağlığı artar. B12, A ve C vitaminleri de sütten büyük ölçüde sağlanır. Tüketirken 1 şu bardağı sütun 1 şu bardağı yoğurda ve 2 şu bardağı ayrana eşit olduğunu unutmayın ve değiştirerek daha sık tüketmeye çalışın.
Yumurta, protein açısından çok değerlidir. Demir ve A vitamini için her gün 1 tane yenmelidir. Fazla yağ eklenmeden her türlü pişirilebilir. Omlet, menemen, vb. gibi yenilebilir. Haşlama olarak yenecekse, beyazının iyi pişmesi, sarışının etrafında yeşil halka oluşturmayacak şekilde pişirilmesi önemlidir. Haşlanmış yumurtanın etrafında yeşil halka oluştuysa demir vücutta aktifleşemez.
Protein ve demir yönünden zengin diğer kaynaklar ise et, tavuk ve balıktır. Bitkisel protein olmasına rağmen kuru baklagilleri de et yemeği yerine yiyebilirisiniz. Et yemekleri sebze ile beraber pişirilebilir. Ayrıca, yumurta ve et grubu yiyeceklerden gelen demirin daha iyi kullanılabilmesi için, yanında taze yapılmış salata, taze doğranmış yeşillikler ya da bir kaç dilim limon yenebilir.
www.leadinglady.com'dan alınmıştır.
Gaz yapar korkusuyla besinlerden kendinizi mahrum etmek yerine, yeteri kadar miktarda, iyice çiğneyerek, yavaşça, hava yutmadan yemeye özen gösterin.
Kuru baklagillerden başka vitamin ve mineralleri sağlayan bazı sebze ve meyveler de günah keçisi yapılmıştır, oysa her beşinin içinde  ayrı aktif bileşenler vardır ve her birine hem sizin hem bebeğinizin ihtiyacı vardır. Koyu yeşil yapraklı sebzeler  ve turuncğiller, kivi gibi yiyecekler C vitamini, sodyum, potasyum, A vitamini, ve benzeri mineral ve vitaminleri içerirler. D vitamininin besinlerle sağlanması zordur. Kemik gelişimi için anne ve bebeğin güneşlenmesi önemlidir.
Zihinsel gelişim açısından iyot önemlidir ve iyotlu tuz kullanarak bebeğin iyot alması sağlanır.
Kurutulmuş meyveler de yine kalsıyum, A vitamini ve potasyum açısından tercih edilebilir.
Ekmek, bulgur, makarna, çorbalar ise B vitaminleri ve kompleks karbohidrat ihtiyacını karşılamak için ana yemeklerin yanında az mıktarda yenilmelidir.
Vücutta şu tutan veya sıvı atımını arttıran bazı yiyecekleri dikkatli yemelisiniz. bu tarz yiyecekler yasak değildir ama dikkat ile tüketin! Aşırı tuzlu konserveler, turşular, nisastası yüksek tatlılar (baklava gibi) bu grup yiyecekler arasındadır.Sarküteri ürünlerini içerdikleri koruyucular yüzünden yememelisiniz. Ayrıca çok sodyum içerdikleri için ödeme sebep olabilirler.
Emziren bir kadının zayıflamaya çalışması istenmez. Zaten günlük ihtiyacı kadar yiyen bir anne bebeğin emdiği kadar enerjinin maliyeti kadar yağ depolarından eksilecek ve kendiliğinden uygun ağırlığına gelmeye başlıyacaktır. Bazı anneler, daha çok süt olsun isteğiyle ya da sütü kesilecek korkusuyla bebeğin ihtiyacından daha çok yiyerek kendi yağ depolarını arttırlar. Emzirme sırasında şişmanlayan anne çoktur. Ama sütun besleyici değeri seçilen yiyecek ve alınan sıvı miktarına bağlıdır. Şişmanlamamak için yüksek kalorili, besin değeri düşük, tatlıları, şekerleme, lokum gibi yiyecekleri yememek gereklidir. Bu dönemde en iyi seçim sütlü tatlılar, meyve tatlıları, az şekerli hoşaf ve kompostolardır.
Bütün besin ve içeceklerin güne 6-8 ogün olacak şekilde dağıtılması, yağlanmayı önler. Zaten iyi emziren bir anne, sık sık acıkır. Her seferde azar azar yemek, gaz oluşumunu ve vücutta yağ birikmesini önler.
Şu soğuk veya oda ışışında olmalı, öğünlere paylaştırarak içilmelidir.
Emzirme sonrası süt birikirse, sonradan kullanılmak üzere şağılmalıdır.
Son söz: Gebelik ve emzirme kadının geçirdiği önemli  fizyolojik bir süreçtir. Yeme alışkanlıklarında değişiklik yapabilecek kadar uzun sürer. Ruhsal açıdan olumlu olumsuz duygulanımları vardır. Süt miktarı ve kalitesini yüksek tutmanın bir yolu da olumsuz duygulanımlardan uzak durmaktır.
"ÇOCUKLARIN HEPSİ ÇOK GÜZELDİR, SAĞLIKLI NESİLLER İÇİN EMZİRİN"
Önemli uyarı:
Enerji ihtiyacı herkese göre (yaş, boy, doğum sonrası ağırlık) farklıdır. Bu dönemde profesyonel  yardım almak anlamlıdır.

Halk Sağlığı ve Beslenme Uzmanı
Leyla Hoşabcıoğlu

www.leylahosabcioglu.com
hosabcioglu@hotmail.com
05323158077

@lylahosabciglu


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder