29 Mayıs 2014 Perşembe

GÜNEY LONDRA’DA PAZAR GÜNÜ HANGİ PUB’DA YENİR?

Londra’yı ister ziyarete gelin, ister yeni taşınmış veya değişik bir pub denemek istiyor olun, aşağıda önerdiğim publar çeşitli vesileler ile seneler içinde deneyip ailecek ve arkadaşlarla beğendiğimiz yerler. İngilizler öğle yemeğini genel olarak 13.00-15.00 arası yemeyi tercih ediyorlar. Pazar, ailecek dışarıda öğle yemeği yemek de sıklıkla yapılan bir haftasonu etkinliği. Sıkıntı yaşamamak için, gitmeyi düşündüğünüz pub’a mutlaka önceden rezervasyon yapın. Geleneksel bir deneyim istiyorsanız, İngilizlerin Sunday Roast dedikleri tavuk veya dana rostosunu denemenizi tavsiye ederiz. 

Chelsea

1.         Phoenix Kings Road’a çıkan Smith Street sonuna doğru. Senelerdir aynı yemek kalitesinde. Pazar öğle yemeği için vazgeçilmezlerden. Tavuk rostosunu dana rostoya tercih ediyoruz, haberiniz olsun!


2.         The Phene Phene Street üzerinde Kings Road’un arkasına düşüyor. Yazın ve hatta kışın oturmak için İstanbul mekanları tarzında güzel bir bahçesi var. Tek sorunu akşamları 11’den sonra gürültü olmaması için bahçede oturmaya izin vermemeleri. Ama onlar da haklı sonuçta komşularına da saygılı olmak durumundalar. Sabah kahvaltıları da mevcut. Ama son gittiğimizde kahvaltıdan çok etkilenmediğimizi söylememiz lazım. Kahvaltı haricinde yemekleri çok güzel. Özellikle yazın çok tercih ediliyor.



3.         Pig’s EarFutbolcu Lampard ve babasının sahip oldukları binada kiracı olan Pig’s Ear, Londra ünlülerini de görebileceğiniz bir gastropub. Yemekleri için tüm listelerde çok iyi olduğu yazıyor, ancak yediğimiz biftekten çok memnun kalmadık.



4.         Sydney Arms Bu pub, Sydney Street üzerinde, Fulham Road ve Kings Road arasında. Bir türlü yemek yemek kısmet olmadı, fakat denenecekler listemizde.



5.         Hollywood Arms Holywood Street üzerindeki bu pub Fulham Road’a yakın. Çok çeşitli şarap seçeneği yanında yemeklerini deneyebilirsiniz. Pazar öğle yemeğini hiç denemedik ama akşamları içki veya yemek için gitmişliğimiz var.


6.         Pantecnichon Buraya yakın zamanda bir arkadaşımızın doğum günü için gittik. Pub’in en üst katında özel geceleriniz için kiralayabileceğiniz ferah bir odası var. İkram edilen atıştırmalıklar çok lezizdi. Üst kata çıkarken, alt kattaki tüm masaların neredeyse tamamen dolu olması bizi yemekler konusunda çok ümitlendirdi. Bu mekanı da denenecekler listemize aldık.


7.         Cadogan Arms Kings Road üstünde. Yakın zamanda, Slaone Square’in Lucca’sı olarak da bilinen Botanist’in sahipleri tarafından alındı. Dolayısıyla, yemekleri güzel olmalı diye düşünüyoruz. Bu mekanı da denenecekler listemize aldık.


8.         The Jam Tree Son açılanlardan. Arkada minik bir bahçesi var. Cuma ve Cumartesi akşamları gece 2’ye kadar müzik dinlemek mümkün. Hava güzelse bahçesinde Pimms eşliğinde hamburgerlerinizi yuvarlayabilir veya klasik rostonuzu yiyebilirsiniz.

9.         Thomas Cubitt Belgravia denilen bölgede, Sloane Square’a yakın Elizabeth Street üzerinde. Akşam iş çıkışı içki için çok güzel bir ortamı var. Yemek bölümü ayrı ve alt kattaki içkili ortamdan daha ciddi. Son gittiğimizde yemekler bize biraz ağır geldi. Pazar günü rahatlığı için fazla sık olabilir diye düşündüm. Ama yine de denemeye değer.




Fulham, Parsons Green ve Putney


1.         Lots Road Pub Lots Road’un sonunda Chelsea Harbour’a girmeden evvel köşede konuşlandırılmış bu pub çevre lokallerince çok bilindik bir pub. Yaz kış önünde elinde içkisiyle Chelsea halkını görmeniz mümkün. Pazar günleri için ayrı menü çıkıyor. İngiliz klasiği fish and chips ve rostosu gerçekten güzel. Özellikle kış aylarında tatlılarının tadına doyum olmuyor.



2.         Waterside Young’s grubu publarından olan Waterside, Thames nehri kenarında Imperial Wharf sitesi içinde. Üç kata yayılmış olan pubda yaz kış nehir önüne atılmış masalara oturabilirsiniz. Menüsü mevsimsel olarak değişiyor. Hamburgeri ve etleri çok leziz. Taş fırında pizzası da var. Çocuklar için ayrı menü çıkıyor. Havanın güzel olduğu bir gün nehir kenarında yürüyüş de yapabilirsiniz.



3.         Harwood Arms Michelin yıldızlı bir gastropub. Enteresan lezzette yemekler mevcut. Klasik bir pub olarak düşünmemenizi öneririz.


4.         White Horse Burası çok eskiden beri var olan ünlü publardan bir tanesi. Parsons Green’deki yeşilliğin hemen önünde konuşlanmış durumda. Pub’in on bahçesi yaz kış her daim dolu. Chelsea maçları öncesi takım taraftarlarının bir kısmının da buluşma yeri.


5.         Aragon Hamburgerlerinin lezzeti ile ünlü. Yazın arka bahçesi Chelsea'de yaşayanlar ile doluyor.


6.         Duke’s Head Putney köprüsünü geçer geçmez nehir kenarında. Tam önünde kayıkhane var. Yazın kürek yarışları zamanı giderseniz epey kalabalık oluyor, mutlaka rezervasyon gerekiyor.


7.         Boathouse Bu pub da Putney Köprüsü'nü geçer geçmez Putney Wharf içinde nehir kenarında. Manzarası da yemekleri de çok güzel.


8.         Half Moon Cumartesi akşamları canlı müzik var. Çeşitli gruplar art arda sahne alıyor. Yemekleri leziz ve dekorasyon çok şirin. Tek sıkıntısı yazın açık havada oturacak mekanı olmaması.


Barnes


The White Hart Burayı Putney Köprüsü’nden Barnes’a doğru yürüyüşe çıktığımız bir gün keşfettik. Nehir kenarındaki patikada uzun bir yürüyüş sonrasında Barnes’da karşımıza çıkıverdi. Güneşli bir Londra yazında mutlaka denemenizi tavsiye ederim. Hem içerde hem dışarda oturma yeri var ve nehir üzerinde olması da ayrı bir güzel. Biz hamburger ve rosto yemiştik. Çocukla gitmek için de ideal.



Wimbledon

1.         Dog and FoxWimbledon’da yaşayanların takıldığı bu pub. Wimbledon Village olarak adlandırılan semtin orta göbeğinde. Bayağı geniş bir pub olması yanında Cumartesi akşamları canlı grup çıkıyor. Wimbledon tenis maçları döneminde inanılmaz kalabalık oluyor. Fakat tenisçileri ve ekiplerini görebilmek için Wimbledon’daki ideal noktalardan biri. Young’s grubuna ait bu pub’ın yemekleri de çok güzel.


2.         Fire Stables Wimbledon Village’deki bu pub, Village’da beğenilen diğer bir pub. Hamburgerleri, etleri ve rostosu çok leziz. Çocuklarla da gitmek için rahat bir mekan. Dışarıda oturma yeri yok.


Richmond

1.         White Swan Nehir üzerinde, sanki İstanbul’da boğazda yemek yiyormuşsunuz hissini veren Londra’daki ender yerlerden biri. Hem dışarda hem içerde oturabilirsiniz. Yemekleri de çok leziz. Pazar aile gezisi için ideal publardan biri.


2.         Pitcher and Piano White Swan’ın yanı başında olan Pitcher and Piano, benim için White Swan’da yer bulamamışsak deneyeceğim bir diğer pub. Zincir işletmelerden olan Pitcher and Piano’nun menüsü her pub’da aynı ve güzel. Denemeye değer.


Keyifli Pazarlar dileklerimle!

Sevgiler,


Yeşil

27 Mayıs 2014 Salı

‘Ne Seyretsem’ Diye Soranlara Öneriler




Çocuklarımız doğmadan önce çok daha sık sinemaya gider, neredeyse tüm vizyon filmlerini kaçırmadan seyrederdim. Uzun zamandır bu büyük lükse sahip değilim. Eşimin güzel seçimleri sayesinde evde haftada 1 ya da 2 film seyrettiğimiz oluyor. Bu arada başladığımız filmi yarıda bırakmayan ben, 'zamanımı vereceksem değmeli' mantığıyla çok seçici davranıyorum ve hatta beğenmediğim filmi yarıda bıraktığım oluyor. Son zamanlarda seyredip beğendiklerimi listeledim. 'Ne seyretsem' diye düşünüyorsanız bir gözatın.


http://www.imdb.com/title/tt2692904/

Locke: Çok sık sinemaya gitme fırsatı bulamıyorum. Sinemada seyretme şansı yakaladığım, "tek aktörlü" bir film. Avrupa sanat filmi tadında bir Hollywood yapımı filmde yönetmen Steven Knight kalabalık ev, inşaat alanı, hastahane setleri yaratmak yerine Tom Hardy’in usta oyunculuğu ile tüm hikayeyi bir araba yolculuğu sırasındaki telefon konuşmalarıyla izleyiciye ulaştırıyor. Çok etkileyici.


http://www.imdb.com/title/tt2053463/?ref_=fn_al_tt_1

Side Effects: DVD’de bulabileceğiniz 2013 yapımı bir başka önerim Side Effects. Jude Law, Rooney Mara ve Catherine Zeta-Jones'lu güçlü oyuncu kadrosuna sahip film aynı zamanda abartısız ve düşündürücü bir psikolojik gerilim filmi.


http://www.imdb.com/title/tt1614989/


Headhunters: Son zamanlarda Norveç yapımı filmlerin dünya seyircisine daha çok ulaştığını görüyoruz. Eşim ve ben de ‘The Girl with the Dragon Tattoo’ filminin ardından İskandinav yapımı filmlere ilgi duymaya başladık. Aynı yapımcılar başarılı bir aksiyon- gerilim filmi daha üretmiş. Çok sürükleyici.


http://www.imdb.com/title/tt1028532/


Hachi - A Dog’s Tale: 8.2/10 İMDB puanlamasıyla listemdeki filmler arasında seyircinin en çok beğendiği film Hachi. Gerçek hikayeye dayanan konunun çok güzel şekilde sinemaya yansıtıldığı başarılı bir drama. Herkesi derinden etkileyebilecek bir film. Yakın zamanda sevdiklerini kaybeden özellikle köpeğini özleyenler; lütfen hazır hissetmeden filmi seyretmeye başlamayın.


http://www.imdb.com/title/tt1535109/

Captain Philips: Bu seneki başarılı vizyon filmleri arasında kaçırılmaması gereken bir drama/ gerilim filmi. Gerçek hikaye üzerine kurgulanan film 6 dalda Oscar’a aday gösterildi. Tom Hanks'in yanı sıra diğer oyuncular da çok başarılı. Hem DVD hem iTunes’da bulabilirsiniz

http://www.amazon.com/Modern-Family-Complete-Fourth-Season/dp/B00AB65SVE/ref=sr_1_1?ie=UTF8&qid=1400768564&sr=8-1&keywords=modern+family+4.+season+complete


Modern Family – 4. Sezon: İlk sezonundan beri her sene Primetime Emmy Ödülleri’nden ‘En İyi Komedi Dizisi’ ödülünü alan Modern Family’i kaçırmayın. 4. Sezonu da çokça güldüren, eğlendiren ve rahatlatan dizinin yeni sezonunu heyecanla bekliyorum. DVD ve iTunes’da bulabilirsiniz.

Sevgiler

Kırmızı