27 Mart 2014 Perşembe

Paskalya Tatilinde Çocukla İstanbul ve Londra'da Hangi Aktiviteler Var?

Aralık ayında çocuklarla İstanbul’a tatile gidiyorsanız yapılacak aktiviteleri içeren yazımızı  ve yine Kasım’daki Kurban Bayramında Londra’da çocuklarla ne tür aktiviteler var yazmıştık. Şimdi de Nisan ayında yabancı ülkelerde yaşayanlar için Paskalya tatili yaklaşmakta. İstanbul’da bu güzel bahar döneminde çocuklarla yapabileceğiniz hangi yeni aktiviteler var araştırdık, sizler için gezdik.

1.    KidzMondo

Mecidiyeköy’de Trump Towers alışveriş merkezinde bulunan çocuk şehri KidzMondo çok eğlenceli! Çocuk şehri ne demek diye sorarsanız, küçük ölçekte, küçükler için kurulmuş, hastaneden radyo istasyonuna, itfaiyeden otele, marketten uçağa kadar cocukların işletebileceği küçük bir şehir diyebiliriz. Misafir çocuklar dükkanları işletip yeni doğan bebeklere bakıyorlar, hatta emniyet görevlisi olarak çalışabiliyorlar; çalışmaları karşılığında kazandıkları KidzMondo paralarını da çocuklar şehirdeki dükkanda harcayabiliyor veya tercih ederlerse yine şehirdeki özel Garanti Bankası şubesine ileride kullanmak üzere yatırabiliyorlar!






Kırktan fazla mesleğin temsil edildiği bu şehire çocuklarınızı götürmenizi tavsiye ederiz. Biz ilk açıldığında gittiğimizde, her istasyonda değişen  çalışma sürelerini uzun kuyruklara neden olmaları sebebiyle biraz yorucu bulmuştuk. Herhalde okul sömestre tatiline denk düşmesi de kalabalık olma nedenlerinden biriydi. Bu nedenlerle sabah vakitlice gitmenizi öneririz.


Atatürk Havaalanı istikametinden geliyorsanız, Yeşilköye girmeden sağa sapıp Florya istikametine doğru yol alırsanız, Askeri Havacılık Müzesi hemen sağınızda kalıyor. Bu müze ne yazık ki çok fazla medyada tanıtılmıyor. Fakat içeri girdiğinizde koca bir havacılık tarihi müzesi ve bugüne kadar kullanılan ve hala kullanılmakta olan çeşitli savaş uçaklarını açık alanda inceleme fırsatı sizleri bekliyor. Müze, özellikle erkek çocukları için tamamıyla bir cennet. İçinde mini uçak satışları yapılan bir hediyelik eşya dükkanı da var.  Çanakkale Savaşından günümüze uzanan Türk havacılığının geçmişi işe sizlere kendini anlatmak için sabırsızlanıyor. Bu müzeyi duygulanmadan gezmeniz neredeyse imkansız. Açık güzel bir havada mutlaka görün deriz. Tarih bilgilerini yenilemek isteyen büyükler için de ayrıca tavsiye ederiz.








Londra’da kalanlar için veya Nisan ayında çocuklarıyla Londra’ya tatile gelenler için ise şu aktiviteleri önerebiliriz:

1.    Regent Park’taki Londra Hayvanat Bahçesi  (‘London Zoo’)


2.    Battersea Park’taki “petting zoo” denen hayvanlara çocukların dokunup sevebilecekleri hayvanat bahçesi ve hayvanat bahçesindeki çocuk oyun parkı (‘Battersea Park Children’s Zoo’)  

http://www.batterseaparkzoo.co.uk sitesinden alınmıştır.

3.    Waterloo’daki Akvaryum (‘Aquarium’) ve hemen yanında ki IMAX sinema

 
http://www.visitsealife.com/london/ sayfasından alınmıştır.

4.    Waterloo’da 2000 yılı kutlamaları için yapılmış olan ve Londrayı 135 metre yükseklikten görebileceğiniz ‘London Eye’. Bulutsuz bir havada çok eğlenceli olabilir. 5-21 Nisan  tarihleri arasında 4-9 yaş çocukları için Paskalya yumurtalarını arayacakları yarım saat süren bir tur organize etmişler. Biletlerinizi önceden almanızda fayda var.

http://en.wikipedia.org/wiki/London_Eye sayfasından alınmıştır.

5.    South Kensington’daki Doğa Tarihi Müzesi (‘Natural History Museum’). 3 Nisan’da  müzenin içinde açılacak kelebek ve tırtıl doğal yaşamını da mutlaka görmek lazım.

http://www.nhm.ac.uk sayfasından alınmıştır.
6.    South Kensington’daki Bilim Müzesi (‘Science Museum’).

http://www.sciencemuseum.org.uk/ sayfasından alınmıştır.

7.    Covent Garden’da Londra Ulaşım Müzesi (‘London Transport Museum’) – İçindeki trenler, arabalar dolayısıyla küçük yaş çocukların çok ilgisini çekiyor.

http://www.ltmcollection.org/museum/gallery/ sayfasından alınmıştır. Buharlı metro.
     8.    Çocuklar için tiyatro isterseniz, biletleri www.ticketmaster.co.uk sitesinden temin  edebilirsiniz. Popüler oyunları şöyle sıralayabiliriz : Charlie and Chocolate Factory, Lion King, Matilda, Billy Elliot.

9.    Moscow State Circus, 10-21 Nisan tarihleri arasında Alexandra Palace’ta izlenebilir.
http://www.moscowstatecircus.com/gallery.asp sayfasından alınmıştır.

10. Disney on Ice, 17-20 Nisan tarihleri arasında Wembley Stadyumunda görülebilir.


http://www.disney.co.uk/disney-on-ice/ sayfasından alınmıştır.

Sevgilerimizle,
BKK


25 Mart 2014 Salı

İstanbul'da Son Dönem Restoran ve Kulupleri Sizin İçin Gezdik, Yazdık.


Fotoğraf  Kemal Özen (KEMAL_OZEN / Instagram)  tarafından çekilmiştir.
 
Yazılarımızdan da farkındasınızdır herhalde; biz Bilmiş Kadınlar Kulübü mensupları olarak gezmeyi pek bir seviyoruz! Bu sefer İstanbul’da sizin için yeni mekanları gezdik, gittiğimiz ‘yeniler’ ile ilgili görüşlerimizi de sizinle aşağıda paylaşıyoruz.


Yeni Lokanta: Şef Civan Er’in yeni açtığı bu mekan, geleneksel Türk mutfağını yeniden değerlendirerek hazırladığı menüsü, esnaf lokantası ile Fransız bistro tarzının karışımında iç dekoru ve güzel kokteylları ile gerçekten İstanbul’da yeni bir lokanta. Defalarca arayıp yer bulamadıktan sonra, 3 hafta evvelden ayırttığımız masamıza bir Perşembe akşamı nihayet oturabildik; iyi ki de oturmuşuz! 



Biz menüdeki yemeklerin %70’ini içeren tadımlık menüyü seçtik. Odun fırınında kendilerinin yaptığı inanılmaz ekmekten sonra zencefil ve cevizli havuç ezmesi, zeytinyağlı ayvalı kereviz, narlı kısır, Denizli’nin yanık yoğurduyla çalı fasulye, közlenmiş patlıcanlı ıspanak eşliğinde ızgara ahtapot, ılık barbunya püresi eşliğinde cevizli Antep sucuğu, hellim peynirli köfte, kuru patlıcanla doldurulmuş vejeteryan mantı gibi klasik Türk mutfağından yemeklerin modernleştirilmiş hallerini zevkle yedik. Türk mutfağının sıcak yemekleri et ağırlıklı olsa bile, Yeni Lokanta’nın menüsünde şaşırtıcı şekilde vejeteryan yemekler ağırlıklı. Yemeklerimizi bitirince tatlı olarak müz ve karamel sosunda antep fıstıklı mozaik pasta ve işli dondurma ve ballı muhallebili kadayıf kızartması getirildi; ikisi de çok lezizdi. Tadımlık Menü ise o kadar zengin ki herşeyi tatsak bile (tatlı dışında) hemen hemen hiç birşeyi bitiremedik!  O yüzden tadım menüsü ısmarlayacaksanız ve yanınızda erkek yoksa,  bir tadım menüsü 3 bayana rahat rahat yeterli oluyor, aklınızda olsun.


Hepimizin favorisi olan kuru patlıcanlı vejeteryan mantı.


Patlıcan salatası eşliğinde ızgara ahtapot.




Kumbaracı Yokuşu No:66. Beyoğlu, 0212 2922550

Flamingo : Asmalı Mescit’te yaklaşık 5 sene evvel açılan Bird adlı lokantanın sahiplerinin yeni lokantası olan Flamıngo’nun iç mimarisi, sık bari ve zengin menüsü çok hoşumuza gitti. İki kere gittiğimiz Flamıngo’ya her iki ziyaretimizde de önden barda Barmen Tamer Bey’in hazırladığı çok leziz ve yaratıcı kokteyllar içtik. Mesela, Satsuma Rapsodi adlı rom ve satsuma suyundan hazırlanan kokteyli bir harika! Arkadaşım Flying Rossini adlı prossecco ile çilek ve gül kuruşu gibi lezzetlerin püresinden hazırlanan bir kokteyl içti. Eşim ve diğer arkadaşım ise önce gin martini sonra saketini içtiler. Hepimiz bardan pek memnun ayrıldık.



Yemeklere gelince, menüden seçtiğimiz ana yemekleri çok beğendiğimizi söyleyemeyeceğiz. Önden paylaştığımız şarküteri tabağı, kızarmış karides, orkinos tartar ve kereviz ve avakadolu enginar salatası ise çok hoşumuza gitti. 



Daha sonra yediğimiz lagos ızgara fazla kurumuştu. Hafif acılı yengeçli tagliatellenin yengeçlerinde belirgin bir dondurulup çözülme lezzeti olduğundan beğenmedik. Deniz mahsullu tagliatelle ise bize farklı bir tat olarak gelmedi.

Yengeçli makarna.


Fakat koloniyal dönemlerden kalmış havası veren bu şık restorana, kokteyl içmeyi sevenlerinize özellikle bardaki leziz içkileri için gitmenizi tavsiye ederiz! Bazı günler özel DJ eşliğinde belli bir saatten sonra klüp havası aldığını da söyleyelim.



Asker Ocağı Caddesi No: 1, Taksim, 0212 2326868

İnarı Sushi Omakase : Sade bir şıklığa sahip bu sushi lokantasının taze malzemeleri, yaratıcı menüsü ve İstanbul’da sushi için nispeten uygun fiyatları ile biz Kuruçeşme’de ki İnarı Sushi’den memnun kaldık. 




İnarı’nın menüsünde çeşit çeşit sashimi (pişmemiş balık) bulabilirsiiniz; klasik sashimiler dışında palamut ve kılıç sashimi bize ilginç geldi. Ayrıca, menüde nigiri (pilav üstü yerleştirilmiş çığ balık) ile hepimizin bildiği klasik roll sushi çeşitleri de mevcut ve oldukça bol. 


Nigiri.


Bize asıl ilginç gelen ise klasik rollarda daha evvel Türkiye’de görmediğimiz deneysel sayılacak lezzetlerdi. Örneğin çilek, armut, üzüm, pırasa ve özel soslar kullanılmış roll’lar çok hoşumuza gitti. Başka bir rollda ızgara et olması da dikkatimizi çekti. 


Arsipel Roll.



Samimi ortamı, bilgili ve kibar servis elemanları ile burayı muhakkak tavsiye ederiz. Ancak biz bir Cumartesi akşamı gittiğimizde küçük sayılabilecek mekan tamamen doluydu ve sadece 2 servis elemanı bütün masalara yetişemiyordu. Daha sonra takviye arkadaşlarını çağıran servis elemanları, bizim masamıza Japon kibarlığıyla ikram olarak farklı rollardan getirdiler. Ayrıca, buranın sahibi aynı zamanda hemen yukarıda bulunan Arşipel balık restoranının da sahibi olduğundan, Arşipel’e yemeğe gelenler de isterlerse sushi ısmarlayabiliyorlarmış.


Crunch Tuna Roll.

Son olarak da İnarı Sushi’nin adında da geçtiği gibi bir omasake restoranı olduğunu hatırlatalım. Omakase Japonca’da Türkçedeki “masayı donatmak” gibi bir kavram; seçimleri Şef’e bırakıp siz de farklı bir yemek tecrübesi için masanızı donatmayı deneyebilirsiniz!


Tora Roll.
 
Kuruçeşme Mahallesi, Kuruçeşme Caddesi No: 11, Beşiktaş, 0212 2659601
 
Beşiktaş Çarşı’da Meyhaneler : Beyoğlunda Nevizade Sokak’da yıllardır meyhane masaları dışarılara taşmış, herkes sokakta oturarak rakılarını içip yemek keyfi yapmak için oraya giderken, yakın bir zamanda dışarıya masa koymak Belediye tarafından  yasaklandı biliyorsunuz. Bütün masalar içeriye taşınınca hem Nevizade’nin havası değişti hem de gidenler gitmemeye başladı. (Hatta Leblon gibi civardaki bazı eski lokantaların kapanmaya başlandığını  üzülerek duyduk.) Ya peki Nevizade müdavimleri ne oldu? Gördüğüm kadarıyla onlar da Beşiktaş Çarşı’daki meyhanelerin bulunduğu sokağa, kışın bile dışarıda oturmaya gitmeye başlamışlar! O kadar ki, Beşiktaş Çarşıdaki meyhanelerin bulunduğu sokaklar her akşam tıklım tıkışık dolu… Biz iki kere Babalık adlı meyhanede oturduk, ama diğerleri de denenmeye değebilir. 





DiVine Brasserie and Jazz Club : Nişantaşı Mahallesi Topagacı bölgesindeki bu mekana ilk Ocak ayında gittim. Meğer önünden defalarca geçmişim ve fark etmemişim! Caz Kulübüne tipik bir Fransız brasserie’si görünümündeki lokanta kısmından giriliyor. Biz burada yemek yemedik ama bir dahaki gidişimizde yemekleri denemeyi düşünüyoruz. 




Caz barı çok küçük ama bir o kadar da şirin. Hafif Fransız country tarzı denebilecek gri boyalı duvarları, mozaik bar bölümü ve los ışıklarıyla pek hoşumuza gitti. Hatta bizim dinlemeye gittiğimiz Avrupa’da yaşayan Türk sanatçı Sanem Kalfa da ben Türkiye’de bu kadar otantik bir caz barı görmemiştim dedi. Sanem’in sesi beni çok etkiledi; sadece beni de etkilememiş, 44. Montreaux Jazz Festivalinde vokal yarışmasında birincilik almış Sanem! Her hafta değişen müzisyenleri, DiVine’in ınternet sitesinde yayınladıkları aylık takvimden takip edebilirsiniz.

Nişantaşı Ihlamur Yolu Sokak, Sokullu Apt. No: 34 / B, Şişli, 0212 2318469    


Karaköy Lokantası : Karaköy Lokantası aslında pek de yeni sayılmaz. Defalarca gittiğimiz bu restoranı nedense hep akşamları ziyaret etmiştik. Sonra öğlenleri de keyifli olduğunu duyunca bir de öğlen denemeye karar verdik.Meğer buranın her öğlen giden müdavimleri oldukça bölmüş, civardaki işyerlerinden gelenlerin sayısı da o kadar çokmuş ki gerektiğinde bizim yaptığımız gibi yemek masaları paylaşılıyormuş! 



Çinilerle süslü duvarları, son derece ilgili servis elemanları ve biraz daha kısıtlı bir öğlen menüsü ile çok keyifli bir yemek yedik. Mümkün oldukça organik ürünler kullanılan ancak her halükarda kalite ve tazeliğe önem verilen bu restoranda şahane bir yeşil salata yedik; menüde bulunmayan ve nane ve dereotu gibi yeşilliklerle süslenmiş tarifimize uygun salatamızın tadı damağımda kaldı. Yediğimiz istavrıt yine son derece taze, zeytinyağlı enginar da lezzetliydi. Masamızı paylaştığımız Bey ise özellikle etli yaprak sarmasını tavsiye etti, kendisi de restoranın öğlen müdavimleri arasındaymış.

Yolunuz düşerse Karaköy Lokantasını öğlen de denemenizi tavsiye ederiz.

Kemankes Caddesi No: 37, Karaköy, 0212 2924455

Roka Pera : Beyoğlu’nda eskiden Şarabi adlı restoranın ve Çeşme Alaçatı’da yıllardır Roka Bahçe’nin sahipleri yaklaşık iki hafta önce Beyoğlu Pera’da Roka Pera adlı restoranı açtılar.
 



Ege mutfağının lezzetlerini tadabileceğiniz bu mekanı henüz deneme imkanımız olmadı ama keyifli bir yer olabileceğini düşünerek hemen radarımıza aldık. Bizden evvel deneyecek olursanız, beğenip beğenmediğinizi mutlaka bize haber verin!

Meşrutiyet Caddesi, Ansen No: 130, Tepebaşı, 0212 245 8817


Hepinize iyi gezmeler, güzel yeme-içmeler dileriz!

Sevgiler,

Mor



21 Mart 2014 Cuma

Londra'da David Bailey'nin Stardust Sergisi



http://creativeportal.org.uk/david-bailey-fashion-photographer-profile/


1938 doğumlu David Bailey, İngiltere’nin en ünlü moda fotoğrafçılarından biri.  Disleksia ve motor becerilerinde gelişim eksikliği olan Bailey, 15 yaşında okulu terkeder. Daha sonra çeşitli işlerde çalıştıktan sonra ünlü moda fotoğrafçısı John French’in yanına asistan olarak girer. Ondan sonra da önü açılır.  1960 yılında Vogue dergisinde moda fotoğrafçılığı yapmaya başlar ve Londra’nın 1960 yıllarının moda ve sanat dünyası ileri gelenlerinin fotoğraflarını çekerek kariyerine devam eder. Terence Donovan ve Brian Duffy ile beraber  ‘Siyah Üçlü (Black Trinity)’ olarak tanınır.
http://www.beautyscene.net/beauty-shoots/kate-moss-by-david-bailey-for-vogue-paris-august-2013/

6 Şubat 2014’ten beri ‘Stardust’ adlı sergisi Trafalgar Square'de Londra’nın Milli Portre Galerisi’nde (National Portrait Gallery) sergileniyor. Bailey’nin  250’den fazla fotoğrafının  bulunduğu sergide ayrı odalarda Doğu Afrika, Papua Yeni Gine, Avusturalya, Delhi ve Naga Dağlarında çektiği fotoları ve moda dünyası ve sanatçılarının, Rolling Stones ve eşi Catherine Bailey’nın fotolarını görebilirsiniz.
http://www.rafaelroa.net/blog/2013/06/david-bailey.html

Sergi, 1 Haziran 2014 tarihine kadar açık. Mutlaka gezmenizi öneririz.

İyi Gezmeler, Sevgiler

17 Mart 2014 Pazartesi

YAZ TATİLİNDE ÇOCUKLA NERELERE GİDEBİLİRSİNİZ?


 
www.bubarroo.com sayfasından alınmıştır.
 
Bir kaç okurumuzun talebi üzerine bu yazımızı sizlerle paylaşalım istedik. Aşağıdaki yerler gidip gördüğümüz tecrübe ettiğimiz tatil köyleri ve oteller. Sizlerin de bizlere önerebileceğiniz tatil merkezleri var ise ve yorumlarda paylaşırsanız çok memnun oluruz.


‘Çocuk kulübünün profesyonel yaklaşımı ve güvenilirliği bu oteli her sene seçmemizin birincil sebebi. Deniz, havuz, aktiviteler tüm misafirlerin ihtiyacını karşılayacak yeterlilikte. Yemek ve servis kalitesini yıllardır en üst seviyede tutmayı başaran Hillside, bir çok ailenin çocuklarının doğumundan itibaren gitmeye başladığı ve her yaz tatilinde tüm aile fertlerinin yıllara uzanan arkadaşlıklar kurarak ara vermeden gittiği tek resort. Bu sene yenilenecek odalarını merakla bekliyoruz.’

‘Beklentilerinizin tam anlamıyla karşılanmasını istiyorsanız Hillside doğru adres. İster çocuklu ister çocuksuz tatilin doğru adresi. Şimdiye kadar denediğim tatil köyleri arasında çocuklarım ile alakalı gerek beslenmeleri açısından gerek aktiviteleriyle hiç tereddüt yaşamadığım tek otel. Çocuk sahibi olmadan önce bir konaklamam sırasında yanımda götürdüğüm kitabımı bitirmiştim. Müşteri ilişkilerinden rica ettim hemen bedeli karşılığı Fethiye merkeze bir araba gönderip istediğim kitabı öğlen bana ulaştırdılar.. Kişisel fikrim ve deneyimim diğer otellerde bedeli karşılığında bile böyle servis alınamadığı yönünde olduğu için her sene riske atmayıp aynı tatil köyünü ziyeret etmeyi tercih eder oldum.’

www.tripadvisor.co.uk sayfasından alınmıştır.

www.5starturkeyholidays.co.uk sayfasından alınmıştır.


‘Lykia World’de kaldığımızda Oğlum 2 - 2,5 yasındaydı. Aklımda kalan servisin ve personelin güler yüzlü ve çok yardımcı olması. Tesis, felsefe olarak çocukları çok seven, çocukların ihtiyaçlarına karşılık verebilen bir tesis ancak tesisin büyük olması ve restoran, odalar ve plajın birbirinden uzaklığı otelde çocuklarla konaklamayı biraz zorlaştırıyor. Bunlar haricinde tesisin odaları güzel, geniş ve bakımlıydı. Mutfağı açık büfe olup herkesin damak zevkine hitap edebilecek kalitedeydi. Ancak denizin ve plajın taş olması çocukla deniz tatilini çok zevkli kılmıyor ne yazık ki.’

www.dailymail.co.uk sayfasından alınmıştır.

www.realholidaysreports.com sayfasından alınmıştır.
 

‘Otelin konumundan dolayı otele çocukla ulaşım meşakkatli. Bir de tatilkoyu içinde bir yerden bir yere ulaşımı sağlayan araçların verimli çalışmaması çocuklarla konaklamayı genel olarak daha da zor kılıyor.  Her ne kadar tesis yeni, odaları  bakımlı ve geniş olsa da otel içi ulaşım ciddi sorun. Buna rağmen deniz kum ve güzel. Ama ne yazık ki kişisel deneyimim çocuklu ya da çocuksuz bir daha tercih etmeyeceğim bir tatil köyü olması.

www.bodrumhotels.com sayfasından alınmıştır.

www.rixos.coms ayfasından alınmıştır.
 

‘Ilıca’nın plajının en geniş ve güzel kısmına hakim olması bu otelin en büyük avantajı. Denizin sıcaklığı ve mükemmel doğal, kum plajı özellikle küçük bebek ve çocuklar için ideal. Havuzunun geniş ve bakımlı olması rüzgarlı Çeşme günlerinde denize giremeseniz de suda zevkli zaman geçirmenizi sağlıyor. Ancak her sene artan fiyatlarının karşılığında servis kalitesi ve oda konforu (açıldığından beri sadece banyosu yenilenmiş ve çok zevksiz eski dekorasyonlu odalara sahip) hiç artmıyor. Çocuk kulübüne sağlanan alan önünde kumlu oyun alanıyla hoş gözüküyor. Ancak sürekli kanalizasyon kokusu yıllardır çözüm bulunmayan bir problem. En önemlisi de çocuk kulübü ekibinin yaklaşımı sadece TV karşısında babysitting yapmaktan ileriye geçemiyor. Küçük bebek ile deniz tatili için tavsiye etsek de daha ilerki yaşlar için çocuk eğlence ve bakım ihtiyacını karşılama konusunda çok kısıtlı bir servis sunuyorlar.'


www.booktr.com sayfasından alınmıştır.

www.bellimatravel.com sayfasından alınmıştır.
 

‘Dalaman havaanında kiralayacağınız bir araç/taksi ile otele ortalama  1,5-2 saat içinde ulaşabiliyorsunuz. Havalanı, otel arası 125 km. Datça’ya gidiyorsanız bilirsiniz, deniz kenarına ulaşmak dağların arasında dönerek mümkün olur. Bördübet’e de gidiş farklı değil. Otelin toplam 42 odası var. Çocukla gidecekseniz etrafta kuğular, kuşlar, kelebekler, balıklar çocuk için kaydırak ve park sizi bekliyor. Doğası ve havası muhteşem. Sabah kahvaltısı açık büfe, aynı şekilde akşam yemekleri de. Servisi temiz ve kaliteli. Bizim gittiğimiz grupta 2 ve 3 yasında iki çocuk vardı ve çocuklar hiç sıkılmadı diyebiliriz. Tatil köylerinden tek fark, çocuğunuz her an sizinle ve bırakabileceğiniz bir oyun odası yok. Fakat biz kendi adımıza gerek de duymadık, çocuklar deniz kenarında kumlar üzerinde yeterince eğlendiler. Otelden denize ulaşım kayık/bot ile sağlanıyor. Odada bir şey unutmuşsanız denizden odaya gidip gelmek biraz vakit alabiliyor. Onun dışında deniz kenarındaki restoranın manzarası harika ve yemekler çok başarılıydı. Çocukla 5-6 gün için ideal bir tatil mekanı. Oda sayısının az olması da çok kalabalık olmasına engel. Rahat rahat dinlenebiliyorsunuz.’







‘Datça Aktur, Dalaman havaalanına yaklaşık 2 saat uzaklıkta.  Çocuklu aileler için, eğer uzun tatil yapma imkanı ve niyeti varsa, en mantıklısı denize yakın bir ev kiralamak oluyor. Bu amaçla Datça Aktur her daim çok popüler. Cam ormanı içinde iki koyun arasında uzanan evlerden ihtiyacınıza uygun olanı kiralayabilirsiniz. Havasının temizliği nedeniyle yaz/kış oturan insanların haricinde evlerini kiraya vermek isteyenleri Ocak/Şubat ayları itibarı ile takip etmeye başlamak gerekiyor. Genelde Datça Aktur’a giden insanlar hep belli ve birbirini tanıyan insanlar. Ev kiralamak için erken harekete geçmek şart. Her evin içi modern tarzda döşeli olmuyor ama ona göre de iyi fiyat almanız mümkün. Dışarda yemek yeri çok az, haftada bir pazardan alışveriş yapıp evde yemek pişirmek en uygunu. Denizi muazzam, çocuklar için tam bir cennet. Ev kiralayacak kadar vaktim yok derseniz, br kaç gün kalabileceğiniz moteli mevcut. Son dönemde de motel yenilendiğinden tercih edebilirsiniz.’ 


www.turkeyforum.com sayfasından alınmıştır.

www.panoramio.com sayfasından alınmıştır.
 

‘Yazın 1- 2 ayınızı Bodrum’da çocuklarla geçirmek istiyorum diyorsanız Bitez koyunda konuşlanmış Aktur’u mutlaka düşünün derim. Bodrum merkeze yakın olması ayrıca bir avantaj. İçinde 7 ayrı plaj var. Çocuklu aileler genelde Sarnic Beach’i tercih ediyorlar. Her kumsalın kendine ait restoranı var. Sonuçta ev mantığı olduğu için her türlü market alışverişi yapma ve çocuklarla evde kendi düzeninizi kurma imkanınız var. Akşamları Bitez’in içinde de yiyebilir, klasik Bodrum takicılarına uğrayabilirsiniz.’

www.panoramio.com sayfasından alınmıştır.

www.panoramio.com sayfasından alınmıştır.
 

‘Konforlu odaları, iyi servisi ile küçük bir bebekle gittiğinizde hiç sıkıntı çekmeden dinlenip güzel zaman geçirebileceğiniz bir otel. Plaja gidiş otelin kendi buggyleri veya bisikletleri ile. Plajdaki restoran menüsü çok kapsamlı ve farklı seçeneklerin yanı sıra çocukların severek yiyebileceği yiyecekler de sunuyor. Ancak eğlence ve çocuk bakımı konusunda hiç bir servis sunulmuyor.Dolayısıyla çocukları eğlendirmek tamamen size kalmış durumda. Bu açığı kapamak için günü birlik tekne turları ideal.’


www.blog.paradizo.com sayfasından alınmıştır.

www.booktr.com sayfasından alınmıştır.
 

‘Çakıl taşları ile kaplı Çıralı sahil sizleri ürkütmesin, Çıralı’da deniz bir harika. Otele adım mesafesinde Olimpos Harabelerini gezip, bir yanda denize girip, sonrasında otelin bahçesinde limon ağaçları altında dinlenmeye çekilebilirsiniz. Ya da otelden rica edip akşamüstü sizi Homeros Destanına konu olmuş Yanartaş’a götürmelerini isteyebilirsiniz. Buranın özelliği taşların arasından yükselen yüzyıllardır sönmeyen ateşe evsahipliği yapıyor olması. Biraz tırmanırken sinek sorunu oluyor, önlemi almak ve kesinlikle spor ayakkabı ile gitmekte fayda var. Çıralı’da her tür tatilci mevcut. Yabancı aileler de çok var, sırt çantasıyla gelip ağaç evlerde konaklayan gençler de. Olimpos Lodge, Çıralı Sahildeki diğer otel/motellerden farklı. Biz 2007 yılında dört çocuksuz çift olarak gitmiştik. Odalar küçük ama temizdi. Kahvaltı ve akşam yemeğini otelde yemiştik ve fiyatların pahalı olması haricinde her yediğimizden ve içki menüsünden çok memnun kalmıştık. Çocukla gelen 2-3 aileyi gözlemlediğimizde oteldeki tavus kuşları ve diğer hayvanlarla oynayan çocukların pek de sıkılmadıklarını gördük. Sabahları damınızdaki tavuskuslarının sesi ile uyanmak bazen çok sevimli olmasa da çocukla sakin ve dinlenmeye, biraz da tarih görmeye yönelik bir tatil için Olmyos Lodge ideal. 






‘Bodrum Yalıçıftlik mevkiine konuşlanmış Kempinski Otel son bir kaç senedir çok popüler. Çocuklar için kids club mevcut ve 3 yaş itibariyle çocuğunuzu bırakabiliyorsunuz. Kahvaltı yerinin yanında bulunan kids club’da çocuklar için ayrı kahvaltı menüsü çıkıyor. Deniz kenarına otelin buggy’leri ile indiriliyorsunuz. Kumu çok güzel olmamakla beraber deniz Bodrum denizi ve tabiki güzel. Yemekler güzel fakat çocuk menüsündeki rakamlar abartılı. Özette eşinizle gitmek için güzel ama çocukla gitmek için biraz pahalı bir tatil alternatifi.’

www.sunshine.co.uk sayfasından alınmıştır.

www.kempinski.com sayfasından alınmıştır.


‘Çocuğunuzla birlikte rahat edebileceğiniz bir otel. Oda konforu ve iyi servis oteli çekici kılmakta. Antalya- Belek çevresinde günübirlik yapılabilecek gezi ve aktivitelere büyük yaştaki çocuğunuzla birlikte katılarak tatilinizi renklendirebilirsiniz. Ancak küçük yaştaki çocuğunuzun eğlenmesini sağlayacak kids club servisi mevcut değil. Çok sıcak havalarda havuz ve deniz kenarında çok uzun süre kalmanız da küçük yaştaki çocuk ve bebekle mümkün olmadığı için belli bir yaş altında çocuğunuzla gitmenizi pek önermiyoruz.’


www.panoramio.com sayfasından alınmıştır.

www.panoramio.com sayfasından alınmıştır.
 

‘Bu otelle ilgili pek iç açıcı anım yok. Plajı doldurma kum ve altı beton. Deniz ne yazık ki güzel değil ve çevredeki kanalizasyon kokusu insanı tatilde çok yoruyor. Yemekler güzel olmamakla beraber, arta kalan yemeklerle yapılan yemekler de hiç güzel değil. Çocukla veya çocuksuz pek tavsiye edebileceğimiz bir tatil yeri değil. Umarız son dönemde kendilerini yenilemişlerdir.'

www.lateroom.com sayfasından alınmıştır.

www.otel.com sayfasından alınmıştır.


‘Kayalıkların üstünde denize bakan bu tatil köyünde 256 odası ve iki restoranıyla Club Med Palmiye Antalya’dan daha küçük. Ödenen ücrete dahil olarak sörf ve yelken okulları, tenis kortları, okçuluk ve pilates gibi sporları yapma imkanı sunan bu tatil köyünde çocuk kulübü olup olmadığını tespit edemedik. Ancak denize girmek için çok sayıda kayalıklara yapılmış merdivenden inilmesi ve denizin derin ve serince olduğundan küçük çocuklu ailelere bu tatil köyünü tavsiye etmiyoruz’

www.travelclubelit.com sayfasından alınmıştır.





www.travelpod.com sayfasından alınmıştır.

‘Bungalov ve otelde kısmında 700’e yakın toplam oda sayısı, çeşitli lokanta ve bar seçenekleri ve özel plajı ve tertemizi deniziyle hemen hemen herşey dahil olan Club Med Palmiye Antalya Türkiye’de güzel bir yaz tatil seçeneği. Bodrum Club Med yerine Kemer Club Med’i tavsiye etmemizin sebebi ise çocuklulara sunduğu petit club (2-3 yaş çocuklar için), mini club (4-10 yaştaki çocuklar için) ve club med passworld (11-17 yaştaki çocuklar için) alternatifleri ve son derece ilgili çalışanları sayesinde çocuklu ailelerde anne ve babalar da tatil yapabiliyorlar! Ayrıca, Club Med Palmiye küçük çocuklu ailelere 24 saat açık emzirme odası, lokantada çocuklara uygun yemekler bulunan köşesi, oyun parkı gibi çok sayıda kolaylıklar sunuyor. Uzun kum ve çakıl karışık sahilde plajı ve çimenli güneşlenme alanından düz ayak denize girebilmek de büyük bir kolaylık. Denizinin çabuk derinleşmesinden dolayı çocuklu aileler tatil köyünün çeşitli havuzlarını da kullanmayı tercih edebilirler. Club Med Palmiye yetişkinlere muhtelif şu ve kara sporları yapma imkanı da tanıyor (12 tenis sahası, yelken okulu, şu kayağı okulu, scuba okulu, sörf okulu, trapez ve sirk okulu gibi aktıveteler tatil köyünde ücrete dahil olarak sunuluyor). Portakal, limon ve muz ağaçları olan bakımlı bahçesinde keyif yapmak da çok hoş oluyor.'


www.betravel.com.tr sayfasından alınmıştır.

www. tripadvisor.fr sayfasından alınmıştır.


'Ilıca plajının ilerisinde bulunan bu otel odanıza isteğinize göre çocuk yatağı sağlayabiliyor. Güzel bir kahvaltı büfesi var. Yardımcı ve güleryüzlü çalışanları ve lokasyonu, yürüyerek Reyhan Pastanesi gibi yerlere gitme imkanı, araba ile de birçok yere yakınlığı ile bizim hoşumuza gitti. Sahili güzel ve geniş ancak temiz denizi ilk başta daha sığ ama çabukça derinleştiğinden çocukların yanında yüzme ihtiyacı hissetmiştik. Otelin plajı kum değil, küçük çakıl taşlı; çocuklar için herhangi bir aktivitesi veya çocuk kulübü de yok. Fakat güzelce bir çocuk havuzu var. Biz genelde denize girmeyi tercih ettiğimizden çocuk havuzunu pek kullanmadık. Bu otelde küçük çocuğumuz ile 5 gece kaldık ve kiraladığımız araba ile Çeşme’nin farklı plajlarını gezdik. Bu şartlar altında Radısson Blu Çeşme’den memnun kaldık.'


www.asiarooms.com sayfasından alınmıştır.

www.radissonblu.com sayfasından alınmıştır.
 
Sevgilerimizle,

BKK