28 Şubat 2014 Cuma

PARIS’E İLKBAHARDA BAYILIRIM III … (I LOVE PARIS IN THE SPRINGTIME)


Paris I (ulaşım, oteller, müzeler) ve Paris II (kiliseler, bahçeler, müzeler ve semtler) yazılarımızı umarız beğenmişsinizdir. Nihayet Paris III yazımız ile serimizin son yazısını en zevkli ve bizce en eğlenceli konulara ayırdık: Alışveriş ve Moda, Bijuteri, Lokantalar ve Gurme.  Sizlere şimdiden keyifli gezmeler!



Alışveriş ve Moda

Galeries Lafayette: Boulevard Hausmann’da merkez mağazası bulunan, Paris’de ve hatta  Pekin, Kasablanka, New York gibi şehirlerde de şubeleri olan 100 yılı aşkın bir süredir giyim, kozmetik dahil her türlü lüks tüketim ürünleri satan bu mağaza, bir Paris klasiği.

www.dreamstime.com sayfasından alıntıdır.


Boulevard  Hausmann’daki 10 katlı devasa binayı küçük bir giyim dükkanıyla işe başlayan sahipleri 1905’de almışlar ve mağaza olarak tasarlanmak üzere mimarlara vermişler. İşi verirken de, mimarlara ayrıca binaya bir cam ve çelik kubbe ile art nouveau merdiven yapmalarını istemişler. Sonuç: Dünyada gördüğüm en şık dükkanlardan biri inşa edilmiş! Kanımca Paris’de mutlaka görülmesi gereken yerler arasında.

www.telegraph.co.uk sayfasından alıntıdır.


Mağazayı alışveriş amaçlı ziyaret etmek isteyenler için mühtelif lüks ve orta ayar markaların butikleri bulunuyor.  Galeries Lafayette’de her yılın Temmuz ayının ikinci haftası muazzam bir indirim başlıyor ve indirimden faydalanmak için mağazanın geniş ayakkabı reyonuna (marka ayakkabıların %70’lere varan indirimleri oluyor) özellikle uğramanızı tavsiye ederim.  Ayrıca her yıl Ocak ayının başında sene sonu indirimleri oluyor. Sırf bu indirimler için Ocak ayında Paris’e giden hanımları biliyorum!

Yaz aylarında en üst kattaki geniş mayo reyonu, genel olarak  dagiriş katındaki aksesuar bölümleri hoşuma gitti. Galeries Lafayette’in ev dekorasyonu bölümünü Boulevard Hausmann’daki merkez mağazasının hemen karşısında ayrı bir binada bulabilirsiniz.

Vaktiniz kısıtlı ise veya alışveriş modunda olmasınız da Galeries Lafayette’in devasa merkez mağazasını kısa bir turlayıp etrafı seyretmenizi tavsiye ederim.

40 Boulevard Hausmann, 75009 PARIS, +33 1 42 82 34 56

Bon Marche: 1852’de önce daha küçük bir mağaza olarak kurulan Bon Marche, Paris’de büyük mağazalar arasında en şık ve lüks olanı (içinde Hermes’in butiği bile mevcut). Paris’in en eski büyük mağazası olan Bon Marche’nin döküm demir iç cepheli şık ve görülmeye değer binasını Eyfel Kulesini yapan mimar Gustave Eiffel’in mimarlık bürosu tasarlamış.

www.thefrenchglamandchic.com sayfasından alıntıdır.
 

Bon Marche’nin şık, marka kıyafetleri, aksesuarları ve ayakkabıları dışında bir de muazzam ve mutlaka görülmesi gereken, Londra’da Harrods mağazasının yemek bölümünü çağrıştıran bir gurme bölümü de var ("La grande épicerie de Paris").

22 rue de Sèvres, 75007 PARIS, +33 1 44 39 80 00

Zadig & Voltaire: Daha çok şık genç ve orta yaşlılara hitap eden dükkanda ipek faniladan deri ceket ve parlak renklerde kaşmir veya yün süveter bulmak mümkün. Fiyatları, Londra’daki şubesine nazaran daha uygun geldi bana.

www.style.com sayfasından alıntıdır.


42 rue des Francs Bourgeois, 75003 PARIS, +33 1 44 54 00 60

Isabel Marant: Bohem rock yıldızı havasında bu giyisiler modern Fransız şıklığını yansıtıyor. Gençlerden orta yaşlılara hitap edecek mağazada satılan kıyafetlere, tunikler ve romantik bluzlar, taşlı ve işli pantolonlar ile kısa etekler dahil. Dolgu topuklu spor ayakkabıları ise son derece moda; o kadar ki bir ara geçen sene bu markanın ayakkabılarından bulabilmek meseleydi!

www.uk.fashionmag.com sayfasından alıntıdır.


47 rue Saintonge, 75003 PARIS, +33 1 42 78 19 24 

Maje: Klasik şıklığı modernleştirilerek tasarlanan giyisileri ve uygun fiyatlarıyla bizim Paris’de en çok hoşumuza giden Fransız mağazaları arasında yer alıyor. Elbiselerinin vücuda düzgün oturması ve rahatlıkları ise dikkat çekiyor.

www.cjshoppingtours.com sayfasından alıntıdır.




267 rue St. Honoré, 75002 PARIS, +33 1 42 96 84 93

Hermès : 1837’de deri binicilik eşyası üretmek üzere kurulan bu meşhur Fransız lüks markasının mağazası, zengin renkleri ve detaylı desenleriyle efsane olmuş ipek eşarpları, Birkin ve Kelley çantaları dahil deri çantaları, renkli bilezikleri ve şık ipek kravatlarıyla özellikle tanınıyor. Hermès’in merkez mağzasını gezmek çok keyifli; kısa bile olsa uğramanızı tavsiye ederim.

www.elledecor.com sayfasından alıntıdır.

www.elledecor.com sayfasından alıntıdır.


24 rue du Faubourg St. Honoré, 75008 PARIS,  +33 1 40 17 47 17 

Takıcılar / Bijuteri

Meğer Fransız hanımlar pek süslüymüş! Paris’in sokaklarında giyimden fazla “costume jewellery” denen parlak bijuteri tarzında takılar satan mağazalar zebil gibi, takılar ise çok yaratıcı, göz kamaştırıcı ve şık! İstanbul, Londra ve son zamanlarda Amerika’daki kaliteli dükkanlardaki fiyatlara nazaran, Paris de takıların fiyatları  bize çok yüksek gelmedi. Benim kendi takı koleksiyonum yıllardır birikmiş olduğundan ve her gittiğim yerden takı bakmaya (ve almaya!) meraklı olduğumdan oldukça geniştir; ben bile bu mağazalarda kendimi kaybettiğimi ve şaşkınlık içerisinde neye dokunacağıma karar veremediğim için hemen hemen herşeye dokunduğumu itiraf etmeliyim. Benim favorilerim arasındaki bijuterilerin listesini aşağıda sizlerle paylaşıyorum. Şşşhhhh, tüyoları herkese vermeyin:

Galerie Virguina Paris: Hoş takı ve aksesuar (kendilerinin “objets uniques” olarak tanımladıkları türden eşya) satan bu dükkanı tipik tarihi bir Fransız pasajı içinde bulabilirsiniz. Rue de Faubourg Montmartre ile Boulevard Montmartre arasındaki bu avant-garde mimarisinde cam tavanlı pasaj, belki bu dükkandan da ilginç gelebilir! 

31 bis, passage Verdeau, rue de Faubourg Montmartre, 75009 PARIS, +33 1 47 70 10 00

Françoise Montague: Place Vendome’un hemen aşağısından geçen rue St. Honoré’de bir avluda saklı bulabileceğiniz bu dükkandaki bijuteri tarzında takılar bize çok hitap etti. Avluyu ve dükkanı bulmak da takılara bakmak kadar eğleceli olacaktır!

www.isabellek.com sayfasından alıntıdır.

www.isabellek.com sayfasından alıntıdır.


231 rue St. Honoré, 75001 PARIS, +33 1 42 60 80 16  

Pierre Caron Bijoux: Takıları kaliteli ve şık, fiyatları da şaşırtıcı şekilde uygun geldi bizlere. Marais’de gezerken takıya merakınız varsa bu dükkana mutlaka uğramanızı tavsiye ederim.

52 rue des Archives, 75004 PARIS, +33 1 48 87 31 28

Cécile & Jeanne PARIS: Tasarımlarını beğendiğim bir diğer bijuteri de Paris’de Marais ve St. Germain des Pres semtleri dahil muhtelif şubesi olan Cécile & Jeanne PARIS. Yirmi yıldır takı tasarlayan Jeanne’ın eserlerinin kimi dövülmüş metallerden, kimi doğal taşlar kullanarak, kimi kuş motifleri ile ve genelde daha organik şekilleri modernize ederek tasarlanmış. Eğer tasarımların tarzı hoşunuza gider mi diye merak ederseniz veya Paris’e gitmeden alışveriş yapmayı düşünürseniz, internetten online dükkanına da bakabilirsiniz. Ayrıca hoş ve renkli deri çantalar da var.

www.unionsquareshop.com sayfasından alıntıdır.

www.unionsquareshop.com sayfasından alıntıdır.

www.etsy.com sayfasından alıntıdır.


14 rue des Rosiers, 75004 PARIS, +33 9 67 10 21 93,

Les Néréides PARIS: 1980’de Fransa’nın Nice kentinde ilk açılan dükkanlarından sonra, tasarımcı dükkan sahipleri çiçekli, böcekli, balerinli, eyfel kuleli, taşlı, renkli, zarif ve genel olarak daha feminen hatlara sahip takılarını Paris, Avrupa ve Uzakdoğu’nun mühtelif yerlerinde de satmaya başlamışlar. Londra’da Covent Market yakınında bir şubesi olan bu dükkan Londra’da yaşayanlara ne kadar cazip gelir bilemiyorum ama Türkiye’den Paris’e gidip takı düşkünü olanlara mutlaka dükkana uğramalarını tavsiye ederim.  Takıların tarzını görmek için veya internetten online alışveriş yapmayı düşünürseniz markanın online satış dükkanına da göz atabilirsiniz

5 rue du Bourg l’Abbé, 75003 PARIS, +33 1 80 50 51 11

Passage de la Cour du Commerce: St. Germain des Pres bölgesinde Notre Dame kilisesinin hemen 4 sokak güney batısındaki rue Saint-André-des-Arts adlı sokaktaki yaklaşık 200 metre uzunluğundaki bu pasajda bulunan takıcılar, sanat galerileri ve lokantalar ve hatta pasajın kendi havası görülmeye değer. Buraya kadar gelmişken Un Dimanche’ A Paris’de kahve yanına lezzetine doyum olmayan çikolata ve tatlılardan da yemeyi ihmal etmeyin.

www.madaboutparis.com sayfasından alıntıdır.


59 rue Saint-André-des-Arts, 75006 PARIS

Sanat Galerileri

Carré d’artistes: St. Germain des Pres ve Marais semtleri de dahil Paris’de toplam beş şubesi olan, Fransa, Almanya, İspanya, İngiltere, Amerika ve Brezilya’da toplam 15’e yakın şubesi bulunan bu galeri, çağdaş sanatı halka yakınlaştırmak ve kendi tabiriyle sanatı demokratize etmek amacıyla kurulmuş.  Galeride sergilenen eserler çok uygun fiyatlara (65 € dan başlayan fiyatlarla) satılıyor; büyük şubelerde 5 sanatçı, küçük şubelerde ise 15 ile 30 arasında farklı sanatçının eserleri sergileniyor. Sergilenen sanatçılar küçük galeri şubelerinde her onbeş günde bir, büyük şubelerde ise haftada bir değişiyor.

www.20h59.com sayfasından alıntıdır.

www.flowersway.com sayfasından alıntıdır.


60 ve 66 Saint-André-des-Arts, 75006 PARIS, +33 1 43 29 63 69

Place de Vosges : Eğer sanata ilginiz varsa, bu meydan ve parkın etrafında bulacağınız 10’a yakın sanat galerisini gezmenizi şiddetle öneririz! Özellikle bahar ve yaz aylarında kalabalık olan Place de Vosges’deki galerilere girip çıktıktan sonra, aşağıda tavsiye ettiğimiz Place de Vosges’un bir köşesinde bulunan Ma Bourgogne adlı bistroda öğlen yemeği de yiyebilirsiniz.

www.discoverwalks.com sayfasından alıntıdır.


Rue de Turenne, rue Saint-Antoine, rue de Francs Bourgeois ve rue des Tournelles ile çevirilmiş, 3. Ve 4. Arrondissement’ları ayıran meydan (Bastille meydanının hemen kuzeybatısında) 

Ev aksesuarları

Argenterie: Gümüş veya gümüş kaplama retro, yani kullanılmış veya antika ev aksesuarlarını bu dükkanda bulabilirsiniz. Christofle çatal bıçak takımlarından eski Fransız gümüş tepsilerine kadar dükkanı karıştırarırken hoş sohbet sahipleriyle konuşarak evinize alacak güzel parçalar bulabilirsiniz!

19 rue de Turenne, 75004 PARIS, +33 1 42 72 04 00


Lokantalar

Ladurée (St. Germain des Pres) : Paris’in ilk çayhaneleri (tea room) arasında yer alan Ladurée, Türkiye’de leziz makarunları ile tanınıyor. Halbuki Avrupa’da aynı zamanda güzel bir restoran ve pastane. Kolonyal Avrupa tarzında dekore edilmiş, uzakdoğu manzara resimleri ile süslenmiş duvarları ve son derece lezzetli yumurta çeşitleri ve pastane ürünleri ile Ladurée’de mutlaka bir öğün yenmeli.

www.seriouseats.com sayfasından alıntıdır.


Ben 3 seyahatimin ikisinde de tadının damağımda kaldığı kahvaltı ve öğlen yemeği karışımı havasında “brunch” için aynı şubeye gittim. St. Germain des Pres’de ki şubesindeki küçük mağazasında da pastel renkli dantel gibi süslenmiş porselen mumluklara dayanamayıp bir tane aldım! Duyduğum kadarıyla Palais Royal / Louvre Müzesi yakınlarındaki (16 rue Royale’de) şubesi de çok hoşmuş.

 21 rue Bonaparte, 75006 PARIS, +33 1 44 07 64 87

Café Marley : Şahane manzarası, zengin ve modernin karışımı olan dekoru ve leziz yemekleriyle Louvre Müzesindeki Cafe Marley’e mutlaka gidilmeli. Şampanyası ve yemekleri çok güzel, müşterileri kaliteli olan bu lokantaya öğlen yemeği için gittik ve bayıldık! Louvre Müzesi öncesi veya sonrası uğramaya çok müsait; hatta Louvre’a gitmiyorsanız bile muhakkak görülmeli derim. Ama rezervasyon yapmayı unutmayın.

www.youhavebeenheresometime.blogspot.com sayfasından alıntıdır.

www.beamarly.com sayfasından alıntıdır.


93, rue de Rivoıi, +33 1 49 26 06 60

Ma Bourgogne : Place des Vosges’un tonozlu kemer altı çarşısında sonbahara kadar ısıtıcılar desteği ile oturup etrafı seyretmek için çok iyi bir konumda bulunan bu bistro’da yemekler de çok güzel.   Ben pek leziz salade niçoise yedim, eşim taze yapılmış steak tartare yedi ve o da çok memnun kaldı. Güzel Fransız şarapları ve Place des Vosges’da ki sokak müzisyenlerinin şarkıları eşliğinde hoş bir ambians yaratıyor ve yemekler daha da zevkle yeniyor. Serin günlerde veya kış aylarında iç mekanda da oturulabilinir ama havası aynı olur mu emin değilim. Burada yer bulamasanız bile Place des Vosges’de ki diğer bistroları da deneyebilirsiniz.

19, Place des Vosges, +33 1 42 78 44 64

Falafel Büfeleri : Marais semtinde, Place de Vosges ve Cetre Georges Pompidou arasında bulacağınız Yahudi Mahallesi Rue des Rosiers’de Cumaları kapalı Pazarları ise Paris’de sayılı açık yerlerden biri olan falafel (nohut köftesi) satan büfelerden mutlaka bir porsiyon ekmek arası falafel deneyin! Önünde sürekli uzun sıralar olan büfelerden herhangi birinden yiyebilirsiniz . Ayrıca aynı sokaktaki Sacha Finkelsztajn fırınında paskalya çöreği, Sacha’nın klasik sandviçlerini ve İsrail mutfağına ait bilumum hamur ürünlerini de yemenizi tavsiye ederiz.  1946’dan beri hizmet veren bu fırın/pastane için Paris’in en iyi Yahudi fırını diyorlar.

Chartier : Otantik Fransız yemekleri ikram eden bu bistro, 1896’da açılmış ve tarihi eser sayılıyor. Boeuf bourgignon ve pot-au-feu (kök sebzeler ve beyaz şarapla hazırlanan et yahnisi) gibi klasik Fransız yemeklerini uygun fiyata yiyebileceğiniz bu esnaf lokantasında uzun sıralar olduğundan sırada beklemeyi de göze alarak seyahatinizi ona göre programlamanızı tavsiye ederiz. Lokanta, Galeri Vivienne’e yaklaşık 2 dakika yürüme mesafesinde. Dolayısıyla öğlen yemeğinizi Chartier’de yeyip, çıkışta da sarraf, şapkacı ve şık küçük dükkanlara ev sahipliği yapan pasaja uğrayıp À Priori Thé (35-37 Galerie Vivienne) adlı kafede çay keyfi yapmanızı tavsiye ederim.

www.tripadvisor.com sayfasından alıntıdır.


7 rue du Faubourg Monmartre, 33 1 47 70 86 29

Georges: Center Pompidou’da modern tarzda dekore edilmiş bu lokanta bana konum ve hava olarak Karaköy’de ki SALT Galata Galerisinin tepesindeki Ca’ D’Oro lokantasını hatırlattı. Biz Georges’da yemek yemedik, akşamüstü terasta manzara seyredip şarap keyfi yaptık. Centre Georges Pompidou’da sergi gezip hafif birşeyler yemek ve içmek için uygun bir yer. Ancak, her Paris’e gittiğimizde internetten de arkadaşlarımdan da pek bir metnini duyduğum bu lokantanın yemekleri uzun bir oturumla da daha detaylı denemeye değebilir.

www.hungryinparis.wordpress.com sayfasından alıntıdır.


6. Kat, Centre Georges Pompidou, Place Georges Pompidou, +33 1 44 78 47 99,

Costes : Costes Otel içinde Jaques Garcia tarafından tasarlanan bu lokantada, ferah bir avlu etrafında iç içe bir sürü oda mevcut. Uzun bordo ve mavi tonlarında kadife perdelerle süslenmiş, zengin aynalar ve loş mum ışığı ile aydınlatılan lokantanın yemeklerinin sunumu da bir başka güzel. Paris’de şık ve güzel insan seyretmek ve müzik eşliğinde içki içmek için ideal bir mekan. (Biz mesela Cafe Costes’e bir ziyaretimizde “Grey’s Anatomy” dizisinden oyuncu Patrick Dempsey’i görmüştük!)


www.visitor.com sayfasından alıntıdır.



Cafe Costes, Hôtel Costes, 239, rue St.Honore, +33 1 42 44 50 00

Miss Ko: Modern uzakdoğu tarzında Phillip Starck’ın dekore ettiği, tavanda şemsiyelerin ters sallandırıldığı bu Asya füzyon lokantası 2013’de açıldı. İnanılmaz kokteylları ve güzel yemekleri de dekoru kadar dikkat çekiyor. Biz iki kere akşam yemeğine gittik, çok da memnun kaldık! Mutlaka rezervasyon yapın, hatta DJ’in yanındaki yüksek masaları da isteyebilirsiniz; herkese tepeden bakmak da keyifliymiş… Miss Ko’nun lokasyonu da o kadar iyi ki, çıkışta bir seferinde yürüyerek Bar du Plaza Athénée’ye, bir seferinde de Four Seasons Hotel George V’in barına gittik, hepsi aynı sokakta topuklu ayakkabılarla yaklaşık 3 dakika yürüme mesafesinde.

www.miss-ko.com sayfasından alıntıdır.


49-51 Avenue George V, +33 1 53 67 84 60

L’Arc: Fransız mutfağından yemekleriyle, modern sade ama zengin dekoru ve yemek sonrası gidilebilecek gece kulübü ile Paris’de ilginç bir mekan.  Chef Antony Germani’nin yemekler en sevdiklerimiz arasında değildi, ama Paris gezimizde o kadar iyi yemek yedik ki, biraz şımarmış olabiliriz! Hoş ve keyifli bir gece geçirdiğimiz kesin. Lokantanın pencereleri Arc de Triumph’a bakıyor; bu nedenle rezervasyon yaparken özellikle cam kenarından masa istemenizi öneririz. Yemek sonrası da mutlaka parlak ışıklar ve deri koltuklarla dekore edilmiş gece kulübüne uğramanızı tavsiye ederim.



www.thecoolhunter.net sayfasından alıntıdır.


12 rue de Presbourg, +33 1 45 00 78 70
La Cristal Room Baccarat: Tarihi bir binada Phillip Starck’ın tasarladığı Barok tarzında pastel döşemeler, boy boy aynalar, şık kristal avizeler, mumluklar ve renkli bardaklarla süslenmiş bu lokanta özel günleri kutlamak için çok uygun. (Beni eşim yaşgünüm için götürdü, çok beğendim, tam benim tarzımda bir yer!) Aslında bina Baccarat kristallerinin mağaza, müze ve işletme ofislerine ev sahipliği yapıyor; sonradan da lokantayı açmışlar.

www.ormondejayne.com sayfasından alıntıdır.


İç içe iki küçük salonu olan bu lokanta, samimi bir ortam sunuyor. Menüde Fransız mutfağına ağırlık verilmiş, fiyatlar ise hayli yüksek. Şef Guy Martin, Michelin yıldızlı. Yemeklerden ben önden de ana yemek olarak da deniz mahsülleri seçtim, eşim ise önden kaz ciğeri sonra da et yedi, hepsi çok lezizdi! Uzun ve iyi bir şarap listesi olan bu lokantada, Fransız şarabınızı açtırmadan önce şampanya içmenizi de tavsiye ederim. 

Maison Baccarat, 11 Place des États-Unis, 33 1 40 22 11 10


Hepinize muhteşem bir Paris gezisi dilerim!

Sevgiler,

Mor