21 Nisan 2014 Pazartesi

Yaza Formda ve Sağlıklı Girmenin 10 Yolu






Yaza 3 aydan az kala, forma girebilmek için biz Bilmiş Kadınlar Kulübü üyeleri, aşağıdaki yöntemleri uyguluyoruz. Sizin de ilginizi çekebileceğini düşünerek, uyguladığımız forma girme yöntemlerini sizinle de paylaşmak istedik; 

1- Kendinize gerçekçi, ulaşılabilir hedefler koyun, aksi takdirde motivasyonunuzu kaybedebilirsiniz.

2- Kahvaltı günün en önemli öğünüdür, sakin atlamayın. Vücut güne başlamak için 7-8 saatlik açlıktan sonra enerjiye ihtiyaç duyar. Besin değeri yüksek bir kahvaltı sağlıklı ve formda kalmanızı sağlayacaktır.

3- Eğer yoğun bir şekilde spor yapıyorsanız karbonhidrat tüketmeyi sakın unutmayın. 

4- Spor yaparken aralarda mola vermeyi, mola sırasında bolca sıvı tüketmeyi de ihmal etmeyin. Hatta şu sağlıklı yaşam için çok önemli olduğundan, günde en az 6-8 bardak su içerek vücudunuzu aldığı toksinlerden de arındırabilirsiniz.

5- Spor yapmadan 60 ile 90 dakika kadar önce besin değeri yüksek atıştırmalıkları tüketmeyi unutmayın. Orta boy bir muz, kuru üzüm yada enerji barları bu amaçlı atıştırmalıklar için uygun.



6- Kas ağırlığınızı korumak ve hatta arttırmak için protein ağırlıklı beslenin.


7- Yoğun bir egzersiz programınız varsa, vücudunuzun dinlenmesi ve kasların kendi kendini tamir edebilmesi için yeterince dinlenmeyi ihmal etmeyin.

8- Günde ara öğünler dahil 5-6 kere beslenmeyi unutmayın.




9- Karanlık kış aylarından sonra havalar ısındıkca spor salonu dışına çıkıp parlak ışıkta açık havada yürüyüş, koşu, veya tenis oynamak gibi aktiviteleri tercih edebilir,  baharın güzel görüntülerinden faydalanabilirsiniz.. 

10- Beslenme alışkanlıklarınızda küçük küçük te olsa değişiklikler yapmalı, porsiyonlarınızı küçültmelisiniz.

Hepinize forma girme çalışmalarınızda kolaylıklar dileriz!

Sevgilerimizle,

Turuncu




   





19 Nisan 2014 Cumartesi

9. İstanbul Lale Festivali
















9. İstanbul Lale Festivali kapsamında, 1 ile 30 Nisan arası İstanbul’da ekilen milyonlarca lale, Emirgan Korusu, Göztepe Gül Bahçesi, Gülhane Parkı, Yıldız Korusu, ve Büyük ve Küçük Çamlıca Koruları dahil, İstanbul’un parklarını, sokaklarını, meydanlarını ve bahçelerini süslüyor. Hollanda ve Amerika’da gördüğümüz lale tarlalarındaki lalelerden farklı olarak, İstanbul’da gördüğümüz lalelerin, düşünülerek düzenlenmiş ortamlarda, günlük hayatımızı renklerdimesi pek hoşumuza gitti! Ayrıca, fotoğrafcı takipçilerimze de “En Güzel Lale” fotoğraf yarışması hakkında bilgi edinmelerini de tavsiye ederiz. Festival ve fotoğraf yarışması ile ilgili bilgileri  www.ibb.gov.tr adresinde bulabilirsiniz.








Sevgilerimizle,

BKK



11 Nisan 2014 Cuma

2. Liste: Bebeğinin Doğumunu Bekleyenlere… Para Vermeye Değen Alınacaklar Listesi




İlk listemizi  sizlerle paylaşalı yaklaşık 5 ay oldu. Bu sürede başka bazı bebek odası eşyalarının, günlük kullanım malzemelerinin de sizlerle paylaşılmaya değdiğini farkettim. Bebek bekleyen arkadaşlarıma bu aralar sıklıkla tavsiye ettiklerimi gözden geçirip aşağıdaki listeyi sizler için hazırladım. Umarım bunlardan da memnun kalırsınız:



http://www.amazon.co.uk/What-Expect-Year-Heidi-Murkoff/dp/1847379745

2- Avent Bebek Monitörü:İlk listemde paylaştığım Anglecare Ses ve Hareket Monitörü bebeğiniz hareketlenip yatağında köşelere sokulmaya başladığında (benim bebeğim yaklaşık 5 aylıkken yapmaya başladı) ne yazık ki fonksiyonunu yitiriyor. Minnoşunuz yatağındaki en kuytu yerlere kaymaya başladığında detektör bebeğin nefes alış veriş kıpırtısını yakalayamadığı için alarm verebiliyor. Bu noktada Avent’in ses monitörüne geçmenizi tavsiye ediyorum. İlk çocuğumda ses kalitesi, kullanım alanının genişliği, içindeki ninni melodileri, sıcaklık ve nem detektörü beni çok tatmin ettiği için ikinci bebeğim için de yine aynı monitörden aldım. Evimiz çok katlı olduğu için çocuk odalarında hala bu monitörleri kullanıyoruz. Kızım 4 yasını geçmesine rağmen hala ninnisini dinlemek istiyor. Hatta gece uyanırsa kendi kendine monitörün ninnisini çalıştırıp tekrar yatağına yatıyor. Artık eski bir model olduğu için bulamazsanız Avent’in yeni modellerinde ses, sıcaklık ve nem dedektörlü, ninni dinletebilen ve ev içinde telsiz gibi kullanılabilen bu modelin benzer fonksiyonlarını muhakkak arayın.







3- Bebe Jou Ayaklı Bebek Küveti:İki bebeğimde de bebekler ayağa kalkmaya başlayana kadar bu küveti kullandım. Eğer banyonuzda yeterli yeriniz varsa ayaklı bebek küvetini kullanmanızı ısrarla tavsiye ederim. Bizim evimizde küvetin sığabileceği geniş bir düş alanı olduğu için küvetimizi sabit tutarak her gün kullandık. Bebe Jou’nun küvetinin ayakları ile birlikte yüksekliği ve küvetin kendi derinliği ideal. Özellikle gider tıpası ve hortumunun olması şu dolu küvet kaldırıp indirme işi yapmadan boşaltmanızı sağlıyor.  Her aldığım bebek ürününde olduğu gibi ve özellikle de bel problemim olduğu için kendimi koruyacak en iyi çözümü bulmaya çalıştım, bu ürünü aldım ve çok memnun kaldım. Sizlere de tavsiye ediyorum. Bu ürünü Türkiye’de Joker’den bulabilirsiniz.






4- Küvet YatağıFazla detay bir eşya sayılabilir ama bu küvet yatağı işinizi çok kolaylaştıracak. Bebeğiniz korkmadan rahatça küvetinde yatarken siz de iki elinizi birden kullanarak onu kolayca yıkayabileceksiniz. Ayrıca pamuklu kılıf rahatlıkla çıkarılıp çamaşır makinesinde yıkanıyor ve tekrar takılabiliyor. Bebek bakımından kolaylıklar detaylarda gizli diyebiliriz. Bu detayı kaçırmayın. Bu ürünü Türkiye’de Motherçare’de bulabilirsiniz.









6- Tommee Tippee Bebek Bezi için Çöp Kutusu: Her iki bebeğim içinde kullandığım, verdiğim parayı kat kat çıkaran bir ürün daha. Torbası kaset denen özel pakette içine yerleştirilip düğüm atıldıktan sonra her alt değiştirmede 2-3 defa ağızı çevirip torbanın kendi çevresinde dönmesini sağlıyorsunuz. Her bez atılmasında çevirme işlemi yaptığınız takdirde koku torbanın içine hapsoluyor. Haznenin içine bir de koku tableti yerleştirdim, kapak kapalı kaldığı sürece bebek bezi kokusu hiç bir şekilde hissedilmiyor. Ayrıca benimki 2009’da satılan altında kaset haznesinin olduğu yüksek bir model olduğu için hiç eğilmeme gerek kalmıyor. Bulursanız yüksek bir model almanızı bel sağlığınız açısından tavsiye ederim. Bu ürünün Türkiye’de Motherçare’de satıldığını duymuştum. İngiltere için tommeetippee’nin sayfasına bakabilirsiniz.





7- Kulaktan Ateş Ölçer - BraunThermoScanTüm ailenin ateşini ölçtüğümüz Braun termometremizi benden yıllar önce bebek sahibi olan arkadaşımda görmüştüm. Kol altı ya da popodan ölçmenin sıkıntılı olduğunu söylemişti. Bebeğim doğduğunda önce kol altı ya da popodan ölçüm almayı denedim ama çok zorlandım. Bu termometre hem çok hızlı ölçüyor hem de değişen kapsül başlığıyla hijyeni sağlıyor. Tüm doktorlarımızın aynı termometreyi kullanması da benim kararımın doğru olduğu yönünde bir işaret. Bu ürünü İngiltere’de Boots ya da John Lewis’ten bulabilirsiniz. Türkiye’de birçok eczanede satıldığını gördüm.



8- Tommee TippeeBiberonİster emzirin ister emzirmeden sadece formula verin bir gün her bebek biberon ile tanışıyor. Biberon seçimlerim ve kullanma amaçlarım iki bebeğimde de farklı oldu. İkinci bebeğimde bilinçli bir şekilde emzirmeyi azaltarak kesmeye karar verdiğimde ilk bebeğimde yaşadığım biberondan süt kabul etmeme tepkisiyle bu sefer daha kolay başa çıktım. Bunu da Tommee Tippee Biberon’a borçlu olduğumu düşünüyorum. Bilmiş Kadınlar Kulübü’nün ‘Pembe’si “emziren annenin bebeği biberonu kabul etmediğinde bu biberonlar ise yarıyormuş” dediği için denedim ve isim çok kolaylaştı. Biberonun ağzı kesinlikle anne memesini andırıyor. Bebeklere daha sevimli geldiğinden eminim. Ayrıca biberon ağzında bulunan hava deliği bebeğin hava yutma riskini azaltıyor. BPA zararlı kimyasalı kullanılmadan  üretilen biberonların tutuşu çok rahat. Avent’de yaşadığım süt akıtma kazaları bu biberonlarda hiç olmadı. Çok hava yutan bebekler için özel bir seri de üretmişler. İkinci bebeğimde ihtiyacım olmadı ama aşırı sindirim problemi yaşadığımız ilk bebeğimde bu biberonların farkında olsaydım keşke diyorum. Bu ürünün Türkiye’de online ya da mağaza satışına dair bilgi bulamadım. Biliyorsanız yorum yazarak bizlerle paylaşırsanız çok sevinirim.




9- Baby Björn Anakucağıİlk bebeğimde farklı anakucakları denedim. Pilli sallanan, üzerinde dönence olanlardan hiç hazzetmedim. Baby Björn Anakucağı öncelikle çok dengeli ve böylelikle güvenli. 3 seviyesi olması bebeğinizin uykuya dalabilmesinden ilk defa mamasını kaşıkla burada otururken almasına kadar ise yarıyor. Kendi hareketini kendi yaratması bebek için daha tatmin edici ve kimseye ihtiyaç duymadan kendini oyalayabilmeyi öğretiyor. Önüne takılabilen oyuncak bebeklere çok çekici geliyor. Katlayıp kenara kaldırması çok basit ve çok az yer kaplıyor. Ayrıca kılıf çıkarılıp yıkanıyor ve rahatlıkla geri takılabiliyor. Başka ne beklenebilir ki, çok pratik. Hem de çok uzun süre dayanıyor (bizde 3 bebeği büyüten oldu). BKK üyesi Mor’da şiddetle tavsiye ediyor.




10- BabyDan OyunParkıBebeğiniz güvenli şekilde yanınızda oyun oynarken ya da uyurken iş yapabilmek çok önemli. Her iki bebeğimde de oyun parkını bu amaçla kullandım. Küçük bebek için yüksek kullanılan ve büyük bebek için alçaltılan 2 seviyeli oyun parkı 2 bebeğimi de büyüttü ve şu anda ikisi birlikte içinde oyun oynayabiliyorlar. BabyDan marka ahşap model hiç de ucuz değildi ancak 4.5 senedir bize mutfağımızda hizmet veren bu oyun parkı bebeklerimin rahatça oyun oynayabileceği kadar geniş ve tüm atlayıp zıplamalara karşı dayanıklıydı. İngiltere’de yaşayanlar bu ürünü John Lewis’ten alabilirler. Türkiye’de benzer bir ürün ararken ahşap, dayanıklı ve iki seviyeli olmasına dikkat etmenizi tavsiye ederim.

Bebeklerinize ve size huzurlu, güvenli ve sağlık dolu günler dilerim. Sorularınız ve yorumlarınızı heyecanla bekliyorum.

Sevgiler,

Kırmızı


9 Nisan 2014 Çarşamba

Çikolata ve Vanilyalı Kek


Bazı kekler klasiktir. Bin kere de yapsanız sıkılmadan yersiniz. Benim aşağıda tarifini vereceğim çikolatalı-vanilyalı keki de her daim kolayca yapıp, misafirinize de ikram edebilirsiniz. Bu tarifi Murdoch Books yayınlarını ‘Bake It ‘kitabından aldım.






Malzemeler:

1 çay kaşığı vanilya
185 gram tuzsuz tereyagi (Ben keklerde kek pişirmek için satılan özel tereyağını almayı tercih ediyorum. İngiltere’de iseniz Stork markasını önerebilirim.)
230 gram ince taneli şeker
3 yumurta
280 gram kendinden kabaran un
185 ml süt
2 yemek kaşığı kakao
1,5 yemek kaşığı ılık süt (ek olarak)
1 çay kaşığı karbonat
1 çay kaşığı kabartma tozu


* Türkiye ve İngiltere’de toz şeker taneleri çok iri olduğundan, bazı tariflerde inceltilmiş şekerin kullanılması tavsiye ediliyor. Meşhur ahçı Nigella Lawson’un tavsiyesi, şeker tanelerini blender veya kahve çekme makinesinde çekerek küçük taneli şeker elde etmeniz; ancak şekeri fazla çekip toz şeker kıvamına getirmemeye de dikkat edin.



Yapılışı:

Fırını 200 derecede  ısıtın. Kekinizi pişireceğiniz kabın içini yağlayın veya direkt yağlı kağıt ile döşeyin. Benim gibi silikon pişirme kabı kullanıyor iseniz, o zaman ekstra bir şey yapmanıza gerek yok.
Tereyağı, şeker ve vanilyayı el mikseri ile çırpın. Elde edeceğiniz karışım hafif krema görünümünde olmalı. Birer birer yumurtalarınızı ekleyin ve yavaş yavaş çırpmaya devam edin. Karışımın üzerine biraz süt biraz un ekleyerek çırpma işlemini tamamlayın. Daha sonra karışımı iki kaba bölün.




Ayrı bir kapta ılık süt ve kakaoyu yumuşayıncaya kadar çırpın.  Kakolu karışımı ikiye böldüğünüz vanilyalı karışımlardan bir tanesi ile iyice karıştırın. Son olarak kakaolu karışımı vanilyalı karışımın üstüne dökerek test çubuğu ile kakaoyu yedirin. Fakat çok karıştırmayın.




Kekinizi 50-60 dakika arası pişirin, 50. dakika itibariyle ara ara içinin pişip pişmediğini kontrol edin. Kekinizi fırından çıkardıktan sonra servis tabağınıza geçirmeden evvel mutlaka 5 dakika dinlendirin. Bu keki kapalı teneke kutuda  3-4 gün boyunca saklayıp yiyebilirseniz.





Sevgiler,

Yeşil