Türkiye ve İngiltere'deki Farklı Tıp Yaklaşımları

Bundan 3 sene önce oğlumu İstanbul da doğurdum.  40’ını geçer geçmez de bebeğimi alıp yaşadığım şehir Londra’ya döndüm. Dolayısıyla doğum sonrası kontrol ve takipler için oğlumu İstanbul’daki doktorlarda pek bir dolaştırma durumum olmadı.

Londra’nın havasından ya da suyundan ya da İngilizler’in genel rahatlığından çocuklar oldukca sık hastalanır. Tabi ki her hastalık halinde doktorlara taşınılır. Çocukta ateş veya huzursuzluk varsa Nurofen veya Calpol ile geçiştirilir. Şayet hastalık ciddi görünüyor ve 3 gün içinde geçmiyorsa o zaman antibiyotik için reçete yazarlar. Yoksa Türkiye’de olduğu gibi kendi kafanıza gore çocuğa antibiyotik dayayamazsınız, bırakın eczaneden reçetesiz alamazsınız.Ne yazık ki; Türkiye’de ise aksine; "insanın sesi kısılsa antibiyotik almak gerekir" diye düşünülen bir sistem var.

 

Ama benim burada asıl paylaşmak istediğim husus henüz çiçeği burnunda 20 günlük teyze ve aynı zaman da ikinci bebeğine 8 aylık hamile bir anne olarak şu son dönemde İstanbul’da çeşitli ünlü hastanelerdeki doktorlar ile yaşadığım değişik tecrübeler...

 

Yukarıdan da anlayacağınız, Londra’daki doktorlar çocuk büyütme konusunda oldukça natüreller.  Mesela çocuğun emzik veya biberon alma(ma)sını hiç dert etmeyip anne sütü gelmiyorsa direkt herhangi bir markanın formülasını öneriyorlar. İstanbul’da Eylül başında doğum yapan kardeşim ile 20 günde tam 3 tane doktor  gezdik.  Bu hem yeni anne olmanın verdiği telaştan, hem de bebeğimizin biraz fazla kusmasından endişelenmemiz dolayısıyla oldu.  Ne var ki; bu kadar birbirinden tutarsız fikirler, benim olmasa da kardeşimin kafasının karışmasına yol açtı.  Her bir doktordan ayrı ayrı emzikten biberon’a, baby positioner’a (takoz yastık gibi korkunç bir Türkçe ismi var) bir çok birbiri ile bağdaşmayan teşhisler, tutarsız tavsiyeler ve hayatı oldukça zorlaştıracak akıl vermeler yaşadık. 

 

Zaten kültürümüz ve yapımız itibari ile her şeye karışan bir millet olduğumuz ortada. Ancak bu kadar tıp farkı, sizce de  yeni anne olmuş kişilerde kafa karıştırıp, güvensizlik sağlamaz mı?

Sevgilerle,

Pembe