28 Ocak 2014 Salı

Kadın Kalbi Farklı Atıyor


İnsanların hayat hikayelerini dinlemeyi seviyorum. Her birinden başka bir şey öğrenmenin yanı sıra kendi hayatıma da eleştirel bakma fırsatı veriyor. Kendi fanusumuzdan çıkmak için çok da uzaklara gitmemize  gerek yok aslında. Çoğu zaman etrafımıza alıcı gözle bakmak yeterli oluyor. Bugün bana yakın üç kadının hayat hikayelerini sizinle paylaşıyorum.

www.news.com.au sayfasından alıntıdır.


Birinci Kadın ‘A’: Romen. 36 yasında. Biri 8 ve diğeri 11 olmak üzere bir erkek bir kız çocuk sahibi. Kocasıyla evlendikten sonraki ilk sene içinde ilişkileri bitmiş. Anladığım kadarıyla kocası ayakları yere güçlü basmayan, ailesine bağımlı ve annesinin kontrolünde yaşayan, çalışmayı pek sevmeyen biriymiş. Seneler boyu A, çocukları hatırına evliliğini sürdürmüş fakat kayınvalide o kadar çekilmez olmuş ki, çocuklarının geleceğini kurtarmak için ve biraz da araya mesafe girsin diye Romanya’dan kalkmış Londra’ya gelmiş ve şimdi bir güzellik salonunda manikür-pedikür yapıyor. İngiltere’deki çoğu Romen gibi tek amacı para kazanıp çocuklarına yollamak. Küçük erkek kardeşiyle beraber 5-6 kişi bir evi paylaşıyorlar.
 
Aralık başı kocası boşanma kağıtlarını yollamış. Beklenen birşey olmasına rağmen A’yı bayağı sarsılmış gördüm. Sonuçta kolay değil, onbeş senelik kocası, ailesi. Neyse ki çocuklar üzerinde ortak velayet almışlar fakat kocası 'şimdilik' izin vermediği için çocuklarını Londra’ya getiremiyor. Kendisi parasızlık nedeniyle Romanya’ya dönmek istemiyor. Dönse de zaten kalacak yeri yok ve çocukların masraflarının çoğunu da A sağladığından Londra onun için tek çözüm. Haydi çocukları getirebilse bile, 5-6 kişi ile paylaştığı bir evde çocuk büyütmesi imkansız ve henüz Londra'da ayrı bir eve çıkacak kadar da para biriktirmemiş. Dolayısıyla çocuklar babaları ile kalacak, o da çocuklarını yanına alabilmek için para biriktirmeye devam edecek. En azından adam, iyi koca olmamasına rağmen iyi  bir babaymış da gözüm çok arkada kalmıyor dedi. Ama tabi ki de mutsuz. Bir yandan  o kadar da hırslı!
 
 
Son gördüğümde çocukları, yeni yıl için ondan Imotion ve Ipad  istemişlerdi. ‘Pahalı hediyeler biliyorum ama alacağım. Yeniyılda elim boş gidemem, çocuklarımla beraber olamamamın diyetini bir şekilde ödemem lazım’ demişti. İçimden o parayı çıkarmak için Londra'da kaç gün ekstra çalışması gerekecek kimbilir diye düşündüm. Fazla diyecek bir şey yok

İkinci Kadın ‘B’: Türkmen. 36 yaşında. Yaklaşık 5 senedir Türkiye’deydi, sene başı döndü. Daha doğrusu dönmek zorunda kalmış.
İki çocuğu var. Biri on, diğeri  de sekizdi sanırım. Çalıştığı yerde hastabakıcılık yapıyordu. Bir konuşmamız sırasında beş senedir, Türkiye’ye geldiğinden beri çocuklarını görmediğini söyledi. O gün içim parçalandı desem yeridir. Neden bir internet kafeye gidip Skype yapmıyorsun dedim. ‘Onları görürsem çok özlerim, görmediğim zaman daha rahat çalışıyorum, seslerini duyunca bile fena oluyorum’ dedi. Bir an kendimi ve oğlumu düşündüm. İki gün görmesem üçüncü gün fena oluyorum, beş sene ne demek! Kocasında iş yok, para kazanamıyor. Kadın başına çocuklarını bırakıp bilmediği bir memlekete çalışmaya gidiyor... 
 
Dediğim gibi sene başı öğrendim ki memleketine dönmüş. Ne oldu diye sordum? Çocukları rest çekmiş. Telefonlarına çıkmamaya başlamış. Biz para değil seni istiyoruz demişler, dayanamamış, almış biletini gitmiş. Beş sene iyi bile dayanmış bence.


Üçüncü Kadın ‘C’:  Kastamonulu, 85 yaşında. İki tane çocuğu, dört tane torunu var. Bir gözü kör, ayağının üzerinde topallayarak yürüyor. Yaklaşık elli senedir İstanbul’da yaşıyor.  Son iki seneye kadar evlere temizliğe gitmeye devam ediyordu, artık bıraktı. Kocası iş göremez raporlu. C, hem kocasına hem de hayırsız oğlu ve gelinine bakıyor, torunlarını okutuyor. Oğlunun senelerdir girip çıkmadığı iş kalmadı. Her işyerinde sorun çıkardı, baktı annesinden para geliyor, sonunda çalışmayı serdi. C Teyze, şimdi yol kenarlarında su ve mendil satıyor.  Her İstanbul'a gittiğimde onu bir yol kenarında mendil satarken görüp utanacağım diye sıkıntı içerisindeyim. Halbuki o gururlu! "Ne yapacağım evde oturup, sigortadan gelen parayı harcıyoruz, torunlar okula gidiyor" diyor. Kızı kendisini kurtarmış ama anacığına kırgın hayta abisini hep ona kayırdığı için. Şimdi o da abime para veriyorsan bana da vereceksin diye talepte. Bu C Teyze  daha kaç parçaya bölünsün bu yaşında!
 
Çocukluğumdan beri tanıyorum kendisini. Bayram olur seyran olur hepimizi arar. Oğlum doğduğunda otobüse atlayıp yazın sıcağında bir  saat yolculuk edip ziyaretime gelmişti, daha ne diyeyim. Öyle büyük öyle can bir insan. Hani öl deseniz, sorgulamayıp sizin için canını vereceklerden. Kendisine saygım büyük.
 
* * *
 
 
Bu tarz hayatları ve kadınları görünce bazen kendi yaşamımda eften pütfen şeylere hayıflandığımı düşünmek bile yüzümü kızartıyor. Bir yandan da kadın olduğumdan dolayı gurur duyuyorum. Böyle fedakarlıkları ne yazık ki ancak bir kadın ve anne yüreği yapar, babalar lütfen alınmasın. Bu kadınların çocukları çok şanslılar, umarım kendileri de farkındadır.

Sevgiler,

Dore

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder