30 Ocak 2014 Perşembe

Alternatif Yardım: Au Pair

Evinde ev işi ve çocuklar için yardımcısı olan herkesin bir noktada "YETER! Bir alternatifi olmalı" dediğini çok sık duyuyorum. Ayrıca çocukların masrafları arttıkça kemerleri sıkmak zorunluluğu da artıyor. Hem yardımcım olsun hem çok para vermeyeyim (Çalışma süresi, tecrübe ve konuştuğu dile göre ücret değişmekte. Haftalık minimum 70£ veriliyor) hem de evin içinde bir yabancı varmış gibi hissetmeyeyim diyor musunuz?

İlk Au Pair'imiz
Ben dedim. Ve alternatifimi buldum. 1,5 senedir evimizde 'au pair'imiz var. Hiç bilmeyenler için vikipedia ‘au pair’i ‘kelime anlamı ile anne yardımcılığı’olarak vermiş. Ayrıca şöyle yazmış: “Bir uluslararası kültürel değişim programıdır. Au pair programında amaç; gençlerin farklı ülkelerdeki bir aile yanında kalarak, o ülkenin dilini ve kültürünü öğrenmesidir.” (Daha fazla okumak isteyenler için Türkçe link: https://tr.wikipedia.org/wiki/Au_pair#Ba.C5.9Fvuru_Ko.C5.9Fullar.C4.B1, İngilizce link: http://en.wikipedia.org/wiki/Au_pair )

Au pair, bizim ailemizde ‘abla’ (big sister) olarak adlandırılıyor. Bu arada bizim hep ablamız oldu ama ‘abi’ yani erkek au pair de tercih edebilirsiniz. Kızım şu anda üçüncü ‘abla’sının tadını çıkarıyor :)


Peki bizim ablalar ne yapar?

Ablamız sabah saat 7’de kalkıp hazırlanıyor. Kahvaltı hazırlığı, bulaşık makinesi boşaltma, okul eşyalarının hazırlanması gibi işleri yaparak çocukların uyanma saatinde yanlarına çıkıyor. Anneye tüm giydirme, tuvalete götürme, dış fırçalatma, saçları tarama işlerinde yardım ettiği gibi, bu işler yapılırken bir taraftan odanın toparlanması, kirlilerin yıkama için toplanması, temizlerin yerleştirilmesi görevlerini de yerine getiriyor. Sabahları 1 çocukla uğraşmanın 1 kişiyi tamamiyle ve bazen 2 kişiyi oyalayabildiğini çocuk sahibi herkes hayal edebilir. Özellikle ikinci çocuğuma hamileyken ilk au pairimiz geldiğinde bu sabah telaşının ne kadar kolay atlatılmaya başladığını görüp rahatladığımı çok net hatırlıyorum.
Kahvaltı sonrasında ablamız çocukları yürüyerek okula götürüyor. Biz şanslıyız, okulumuz yürüme mesafesi. Ama au pair’lerden araba kullanması da beklendiği durumlar oluyor. Okula götürme sonrası ablamız ya kendi okuluna gidiyor ya da yavaş yavaş zenginleştirdiği sosyal hayatını bizden bağımsız yaşamaya dönüyor.Ta ki okuldan alış saatine kadar. Saat 4 gibi çocukların okuldan alınması yine ablamızın sorumluluğu. Sonrasında parka, kursa veya oyun grubuna götürülmeleri programlanmışsa yine ablamız sorumlu. Ardından yemek hazırlığına yardım, çocukların yemesine yardım, banyolarına ve giyinmelerine yardım ablanın sorumlulukları arasında.  . Anne ve baba evde olmadığında ablamız minikleri yatağa yatırıp kitap sonrası iyi geceler diliyor. Ve yine kendi dersine veya o akşam için dinlenmesine/ eğlenmesine dönüyor.

İlk Au Pair'imiz Bir Sene Sonra Bizi Ziyaret Etti. Üçüncü Au Pair'imiz ve Çocuklarımla Birlikte
Au pair uygulaması benim anlattığım gibi basit ve anne baba için çok rahatlatıcı ise niye herkes au pair’li bir yaşamı tercih etmiyor?

Herhalde ilk akla gelen ‘acaba Türkiye’ye au pair’ler geliyor mu?’ sorusudur. Her zaman olduğu gibi yine hemen Vikipedia’ya baktım: ‘Türkiye, Avrupa Birliği'ne üye başvurusunda bulunduğu ve bir NATO Ülkesi olduğu için au pair programına dahil edilen ülkeler arasında yer almaktadır.’ deniyor. Ancak, doğal olarak Türkler dış ülkelerde au pair’lik yapmak istediği için dışarıda nasıl au pair olunur bilgisinin dışında Türkiye’ye gelecek au pair’lerin Türkiye’ye girişi ile ilgili uygulama detayına ben internetten ulaşamadım. Türkiye’deki okuyucularıma uyarıda bulunmak istiyorum.  Muhakkak yasal zorunlulukları araştırmanız gerekir. Ayrıca Türkiye’ye au pair olarak gelmek isteyen gençlere nasıl ulaşılacağı konusunu da ne yazık ki bilgim olmadığı için sizinle paylaşamıyorum.
İngiltere’de yaşayan okuyucularım, bizler bu konuda çok şanslıyız. Avrupa Birliği üyesi ülkenin vatandaşı olan tüm kişiler hiçbir vize işlemine gerek kalmadan 2 sene İngiltere’de au pair’lik yapabiliyorlar.


Hemen bir au pair bulayım diyorsanız size çok önemli birkaç uyarım var:

-            İlk kısıtlayıcı kural au pair’e kendine ait bir oda sağlanması gerekliliği
-            İkinci önemli konu, au pair’lerin 2 yasından küçük çocukla ilgilenmelerinin uygun bulunmaması. Bizim evde 2.5 yasından itibaren ilk çocuğumun ablası oldu ve gözüm arkada kalmadı. Küçük çocuğum 17 aylık ve henüz daha au pair’imizin onunla ilgili bir sorumluluk almasını beklemiyorum. Bence genç ve tecrübesi sınırlı bir insana bebek ve çok küçük çocuk emanet edilmesi riskli. Gece uyuma saatinden sonra au pairimize çocuklarımızı emanet edip çıktığımız oluyor ama her zaman alarmda  bekliyoruz.
-            Diğer bir önemli nokta da, au pair seçimi hiç kolay bir iş değil. Au pair’ler ve bizler karşılıklı beklentilerimizle yola çıkıyoruz. Ne olursa olsun ‘olmadı geri gitsin’ demek kolay birşey değil. Bu sebeple au pair seçimi için uzun zaman ve emek harcadım. Yakın bir arkadaşımın çok uzun süredir kullandığı ve benim 3 au pair’imizi de seçerken destek aldığım ajans (http://www.smartaupairs.com) ve benzer kuruluşları kullanmanın fayda sağladığını düşünüyorum. Ayrıca her au pairimizin seçiminde en azından 7-8 ayrı adayla görüşüp kısa liste oluşturdum. Sonra kısa listemdekilerle ailecek ikinci veya üçüncü defa görüştük. Tabi zaman içinde sorduğum sorular ve açıkladığım noktalarla ilgili çok güzel bir liste oluşturdum. Bu listeyi de ileride sizlerle paylaşacağım . Karşılıklı beklentileri netleştirdikten sonra uyuştuğumuzdan emin olup au pair’imizle anlaştık. Beklentilerin, görev ve sorumlulukların net olarak ortaya konulması şart. En önemli unsur da çocuklarınızla uyum içinde olabilecek bir kişiliğe sahip olduğundan emin olmak.
-            Ayrıca au pair’i ailenizin bir parçası olarak kabul edemeyecekseniz bu işe hiç kalkışmayın. Büyük çocuğunuz gibi onu haftasonu programlarınıza davet etmek, akşamları oturup birlikte film seyretmek sizi rahatsız etmiyor olmalı. Zira bu genç insanlar ailenin parçası olarak farklı bir kültürü yaşamak, bir dil öğrenmek amacıyla geliyorlar. Normal bir ev çalışanı gibi profesyonel bir bakış açısına sahip değiller. Bu sebeple sizin de şefkat ve ilgiyle yaklaşarak onu aileye dahil etmeniz, ‘büyük çocuğunuzdan’ ev içindeki iş bölümüne nasıl katkıda bulunmasını beklediğinizi sabırla gösterip anlatmanız gerekiyor.

Sonuç olarak, eğer genç bir insana yuva sağlayabileceğinizi düşünüyorsanız, o da çocuklarınıza ‘abla’ olarak sizin yokluğunuzda şefkat ve ilgi gösterebilir. Bir bakın bakalım, ilginizi çekerse yorum yazın. Söz! Size daha çok bilgi ile geri dönerim.

Sevgiler
Kırmızı


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder