Duygusallık bazılarımıza göre gözü
yaşlılık, bazılarımıza göre çabuk alınıp kırılmadır. Bazılarımız meziyet,
bazılarımız zaaf sayar. Bana göre duygusallık olaylara duygularının kontrolünde
tepki verme, ölçüp tartmadan rengini belli etme, hatta sosyal ortamda foyasının
ortaya çıkması durumudur, ki benim duygusal yanım ağır basar. Ve “yahu ne gerek
vardı, niye çenemi tutamadım” dediğim durumlar hayli olur. Yani benim özellikle
bazı konularda duygusal yaklaşıp tepkimi saklayamama zaafım var diyebilirim.
Yine
kendime sus dediğim fakat çoğu zaman başaramadığım meselelerden biri, duygusal
yanımı - ağır yanımı konuşturan - evcil hayvan sahibi olma konusu, özellikle
köpek satın alma durumları bu ara beni ve dolayısıyla laf ettiğim sevgili
arkadaşlarımı hafif gerdi.
Belki
de yaklaşık 16 yıldır dipdibe yaşadığım, ekşi ekşi kokusunu özlediğim, ıslak
burnunu aradığım, patilerini öpmek istediğim köpeğimizin yaş haddinden dolayı
bize veda etmesi çenemi tutamama sebebim. Evet duygusalım, evet tepkiselim. Çünkü
köpekler oyuncak değildir.
Bizim
köpeğimiz de, bana göre, bir şımarık istek, bir “herkesin var, benim de köpeğim
olsun” arzusuyla ailemize katılmış olabilir. Bu arada ben almadım ama alan
iyiki aldı, sağolsun. Ama demek istediğim “bizim çocuklar da çok seviyor, biz
de köpek alacağız” cümlesi beni rahatsız ediyor. Çocuğunuza her istediği
oyuncağı almadığınızdan eminim. Niye peki köpek istediği zaman “ayy çok
seviyor, biz de çok sevdik, alıyoruz” diye petshoplara tonlarla para
döküyorsunuz? Diyelim LEGO, onu bile kaldırıp toparlamak, kaybolmamasını
sağlamak gerekiyor. Bir köpeğin neler
gerektirdiğini biliyor musunuz?
Köpekler oyuncak değildir! Oynayıp köşeye koyamazsınız. Bir köpek yavrusu sizin yavrunuz olmak için evinize gelir; ki gelişi onun seçimi değildir - tercih edebiliyor olsa herhalde annesini size tercih eder. Bebeğinizi beslediğiniz büyüttüğünüz gibi şefkatle, sabırla ve ilgiyle ona yaklaşmanız gerekir. Bir de bir bebek kadar olmasa da masraflıdır. Sağlık kontrolleri, aşı vs. masrafları hiç de azımsanamaz ölçüdedir. Bebeğinizi saatler boyu yalnız bırakamayacağınız, yanında olduğunuz zamanda ya bakımıyla ya da oyunuyla uğraşacağınız gibi köpeğinizin de bu ilgiye ihtiyacı ve hakkı vardır.
Evet
köpeğin sizden ilgi ve şefkat almaya hakkı var! O size beni satın alın diye
davetiye göndermedi, siz onu seçip alıp evinize getirdiniz. Evet onun hakkı var
ama sizin bu cümleyi söylemeye hakkınız yok: “Aman çocuklar oynasın diye aldık
ama sürekli sokağa çıkmak istiyor. Ben de uğraşamıyorum, şu köşede kağıdın
üzerine çişini kakasını yapıyor”. Yaşadığınız mekanın ortasında yapmayıp
tuvalet denen belirli ortamda sizin rahatlamayı tercih ettiğiniz gibi, köpekler
de evinin dışında ve belirli noktalarda işlerini görmeyi tercih ederler. Evet
hakkı var, köpeğin en temel hakkı kendisine uygun alanda yaşama hakkı. Önce
alıp koynunuzda uyutup o büyüyünce ya da siz büyüyüp çoluğa çocuğa karışınca
balkona, bahçeye, kapının dışına koymaya hakkınız yok. Hele hele bakamıyorum
diyip sokaklara, ağaçlık alanlara bırakmaya hiç hakkınız yok.
Duygusalım,
tepkiselim, sözlerim açık ve net duygu dolu, ortada. Bir evlat bir yavru bir
can ile gerektiği gibi ilgilenemeyecekseniz köpek almayın. O petshopları ve
üretim çiftliklerini de sağlıksız yöntemlerle köpek üretmesi, ülkeler arası
ordan oraya taşıması ve absürd fiyatlara satması için teşvik etmeyin.
Her
köpek cinsinin kendine has bir ortama, köpeğin kendi karakterine uygun
yaklaşıma ihtiyacı vardır. El kadar gördüğünüz canlılar büyüdüğü zaman
ihtiyaçları da büyüyebilir. Sizlere muhakkak mutluluk ve sevgi verir, can
yoldaşlığı yapar. Ama siz ona aynısını veremeyecekseniz köpek sahibi olmayın.
Çok köpek seviyorsanız köpek bakım çiftliklerine sahipsiz köpeklere sağlık,
besin ve sevgi yardımı yapın. Köpek oyuncak değildir, o da oynamak ister…
Sevgiler,
Kırmızı
Açıkçası köpekleri kedilere gore daha tercih ederim ve evimiz uygun olsa biz de köpek almak istiyoruz. Fakat bakım ve evdeki 2. evlat olma durumu gözükümü korkutuyor. Şimdi bu yazıyı okuyunca bir durdum. Hakikaten biz kendimize ve çocuklara bir oyun arkadaşı olsun diye evcil hayvan almak istiyoruz çoğunlukla. Ama arada hayvanların duygularını atlıyoruz. Farkındalık açısından çok hoş bir yazı. Biraz daha düşüneceğim.
YanıtlaSil