İngiliz eğitim sistemi çocukları erken yaşta eğitim hayatının içine
sokuyor. Çocuklar 4-8 yaşları arasında ‘okul
öncesi dönem’ olarak adlandırılmakla birlikte zorunlu eğitimin parçası olan
eğitim kariyerlerinin ilk dönemine başlıyorlar. Çocuğunuzu ister özel ister
devlet okuluna yollayacak olun 4 yaşında okula başlamak herkes için geçerli.
Zorunlu eğitim 16 yaşına kadar devam ediyor. Ben bu yazımda kendi tecrübe
etmekte olduğumuz özel okul prosederünden bahsetmek istiyorum.
Öncelikle, özel okul sistemi tamamen rekabete ve referansa yönelik. Bizim
gibi sınav sistemiyle ortaokul – lise – üniversite hayatını yaşamış kişiler
için başta anlaması ve sindirmesi biraz zor, kavradıktan sonra da ürkütücü.
Neden derseniz? Çocuğunuzu Oxford veya Cambridge (kısaca Oxbridge) gibi
üniversitelerde okutmak istiyorsanız ebeveyn olarak sizlerin de yapmanız
gereken çok şey var. Mesela aşağıdaki yazımı okumaya başlayabilirsiniz.
www.gardenhouseschool.co.uk'den alıntıdır. |
Çocuğunuz doğar doğmaz, çocugunuzun adını oturmakta olduğunuz veya 3-4 sene
içinde taşınmayı düşünebileceğiniz semtteki beğendiğiniz ‘yuvaya’
yazdırmak.
Hemen belirteyim İngiltere’de iyi bir ‘okul
öncesi dönem’ okuluna girebilmek için öncesinde iyi ve tanınmış bir yuvaya
gitmiş olmanız okulların beklentileri arasında.
Burada bir kaç seçenek var:
-
Bazı günlük
yuvalar sabah 8’den öğlen 2 sonrasına kadar çocuğunuzu alıyor ve isterseniz
saat 6’ya kadar uzatma opsiyonu da olabiliyor. Buralarda süre uzun olduğundan
oyun ile eğitim beraber veriliyor.
-
Geleneksel
İngiliz yuvaları (‘okul öncesi dönem’ okullarının yuvaları), sabah 8.30-11.30
arası çocuk kabul ediyor. Süre az olduğundan eğitim ön planda. Ama bu da şu
demek ki eğer çalışan bir anneyseniz 11.30 sonrası çocuğunuza bakacak birini
bulmanız lazım ya da çalışmıyorsanız (İngiliz annelerin çoğu nedense çocuk
sonrası iş hayatına geri dönmüyor ve yardımcısız çocuk bakmayı tercih ediyorlar)
o zaman çocuğunuzu eğlendirecek aktiviteler peşinde koşmaya hazırsınız. Süresi
az ise neden bu yuvalar tercih ediliyor derseniz, sebep basit: eğer çocuğunuz o
yuvanın bağlı olduğu ‘okul öncesi dönem’
okuluna gitsin istiyorsanız, yuvasından başlamak (her ne kadar okullar hayır
biz, bize başvuran herkesi alıyoruz dese de) sizi diğer başvurular arasında ön
sıraya koyuyor.
www.missdaisysnursery.com 'dan alıntıdır. |
Çocuğunuz doğar doğmaz, çocugunuzun adını oturmakta olduğunuz veya 3-4 sene
içinde taşınmayı düşünebileceğiniz semtteki beğendiğiniz ‘okul öncesi dönem’
okullarına yazdırmak.
Komik ve abartı gelebilir ama ne yazık ki gerçek. Okulların çoğu,
mülakatlarını, adını listeye ilk yazdıranlardan başlayarak yapıyor. Eğer 1
yaşına kadar çocuğunuzun adını bir yere yazdırmamışsanız, size kolay gelsin
diyeyim! Zira, büyük ihtimalle mülakatlarda yedek listeye kaldınız demektir ve
ana listedeki çocukların mülakatları ve okulda sizin senede başlayacak
kardeşlerin durumları belli olmadan yedek listeye geçiş olmuyor. (İngiliz
okullarının hemen hemen hepsinde kardeş politikası var. Yani aslında ilk çocugu
istediğiniz bir okula sokabilirseniz, ikinci ve üçüncülere aynı okulda otomatik
okuma hakkı veriliyor. Böylece okullar arası çocuk bırakma, alma, toplama
koşturması yapmak zorunda kalmıyorsunuz. Bir taşla 2-3 kuş!) Bu arada 3 yaşında
cocuğa ne mülakatı yapıyorlar demeyin. Sosyal mi asosyal mi, çekingen mi girişken
mi olup olmadıklarından, rakam ve harfleri tanıyıp tanımadıklarından tutun biz
ebeveynleri (eğitim, iş hayatı, sosyal çevre) dahi kaşla gözle arasında inceleyip,
not veriyorlar.
Okul öncesi dönem, kızlar için 4-8, erkekler için 4-7 yaş arasını içeriyor.
Bazı okullar, çocukları 4 yaşında alıp 11 (erkekler) ve 13 (kızlar) yaşlarına
kadar devam ediyor, bazıları da gerek yer sıkıntısından gerekse sadece belirli
bir dönemde uzmanlaşıp eğitim vermek istediklerinden bu dönemi 7 veya 8 yaşında
kesiyorlar. Tabi olan biz ebeveynlere oluyor. Çünkü eğer beğendiginiz okul
7/8’de bitiyorsa bu çocuğunuzu bir sonraki beğendiğiniz ‘hazırlık’ okulların sınavlarına tek tek hazırlayıp 11/13 yaşına
kadar okuyacağı ‘hazırlık’ dönemi okulu yarışına girmeniz anlamına geliyor.
Bir de bunların üstüne karma eğitim mi yoksa geleneksel İngiliz kız – erkek
ayrı eğitimi mi tartışması var. Bizler karma eğitimden gelen insanlar olarak
kızlar ve erkeklerin beraber eğitildikleri ortamların çocukların gelişiminde,
evlilik ve sosyal hayatlarında çok büyük faydaları olduğunu görmüş, bilen
insanlarız ve buna inanıyoruz.
Bir yandan da geleneksel İngiliz sisteminde kız ve erkeklerin ayrı
okudukları zaman akademik olarak daha başarılı olduklarına inanılan bir sistem
var. Sanırım bu ayırım Avrupa’da gelenekselliğini korumayı seven sadece İngiltere’ye
özgü bir anlayış. Ama tabi kafa karıştıyor. Çünkü bazı kesim 4-11/13 arası
karma olsun, sonra kız ve erkek ayrılsın akademik açıdan daha başarılı olurlar
derken, diğer kesim tam tersini söyleyebiliyor ve ne yazık ki sistem kız –
erkek ayrı eğitim sistemine göre kurulmuş olduğundan bu konu, daha okulları ve
sistemi tanımaya çalışan biz ‘yabancı ebeveynler’ için tuz-biber etkisi yaratıp
ekstra bir gündem maddesi oluşturuyor.
www.fulhamprep.co.uk 'den alıntıdır. |
8 – 11/13 yaş arası dönem
8 - 11/13 yas arası gidilecek okul,
kızların 13 ve erkeklerin 11 yaşında girecekleri sınavlarda gösterecekleri başarı oranı
ve 18 yaşına kadar okuyacakları okul
seçiminde büyük rol oynuyor. Dolayısıyla bütün aileler çocukları iyi bir liseye
girsin diye hem dışardan destek alıp mürebbiye tutmak zorunda kalıyorlar hem de
istemeden çocukları üstünde bir baskı oluşturuyorlar. Konumuna ve finansal durumuna göre, çocuğunu
istediği okula sokmak için o okuldan stajyerleri şirketinde çalıştıranlar var,
okulun vakıf ve derneklerine yardım yapanlar var, okul müdür ve öğretmenlerini
sosyal ortamlarda eğlendirenler var, sonuçta bu kısım açık rekabete giriyor.
Bir de tabi şunu da eklemem lazım ki çocuklar 4 yaşını doldurduğunda, 8
-11/13 yaş arası okumasını istediğiniz okulların sınav listelerine adlarını
yazdırmanız lazım gerekiyor. Bu da çok önemli ve atlanmaması gereken bir nokta!
11/13 -18 yaş arası dönem
Bu dönemde gidilecek okul, okunacak üniversiteyi belirliyor. O anlamda çok
kritik. İngiliz filmi seyrediyorsanız bilirsiniz İngilizler yatılı okullara çok
meraklı ve geleneksel de bir yapıya sahip olduklarından eğer ailede yatılı
okulda okumuş ebeveyn varsa bu zinciri devam ettirmeyi tercih ediyorlar.
Dolayısıyla eğer bizim gibi ‘yabancı’ konumundaysanız ve sistemi yeni yeni
tanıyorsanız Londra’dan uzakta yatılı okul mu yoksa Londra içi günlük okul mu,
hangi okul hangi üniversiteye öğrenci yolluyor, çocuğumdan ayrı kalmaya değer
mi, filmlerde yatılı okullardan çıkanlar mutsuz gözüküyor, ya benim çocuğum da
mutsuz olursa, orada başına bir şey gelirse, vs vs vs gibi sorulara ve çıkmazlara
girmeniz kaçınılmaz oluyor.
Cambridge Universitesi |
Oxford Üniversitesi ünlü Bodleian Kütüphanesi http://www.bodleian.ox.ac.uk/bodley |
* * *
Henüz çocuğun 3 yaşında, bu konularla kafayı bozmak için çok erken, hayat boyu
İngiltere’de kalıp kalmayacağınız belli değil, şimdiden bu kadar düşünceye
değer mi derseniz, sanırım değer diyeceğim. Çünkü sistem, çocuğunuzun eğitim
kariyerini tamamen sizin yönlendirmenize bırakmış durumda. Benim şu dönemde
varacağım kendime göre doğru veya yanlış her türlü karararım onun geleceğini
etkileyebilir ve bu anne ve baba için çok büyük bir sorumluluk bence.
Hal böyleyken Londra’da severek takip ettiğim 97.3 LBC radyo programında bu
hafta tartışılan en hararetli konulardan biri 1988 yılında yapılan
değişiklikler sonucu İngiliz eğitim sisteminin dünyadaki diğer eğitim
sistemlerinin çok gerisinde kaldığı, müfredatın
Asya ve Avrupa’daki ülkelerle karşılaştırıldığında çocukların akademik gelişiminde
yeterli olmadığı ve sorumluluğun da tamamen politikacılarda olduğu idi.
Dolayısıyla, bir yandan çocuğumuzu iyi bir eğitim sisteminde okutalım diye
çırpınırken, aslında ‘iyi eğitim’ nedir tartışması da takip etmemizi gerektiren
ayrı bir konu.
Sevgiler,
Yeşil
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder