Sevgililer günü yaklaşırken
ilişkilerimizi canlı ve taze tutmak için neler yapmak lazım diye düşündük, aşağıdaki
listeyi hazırladık; ben de sizler için kaleme aldım. Katılan olur, katılmayan
olur, öneri ve tavsiyelerinizi bekliyoruz.
1. Monotonlaşan ilişkiye
heyecan katmak için küçük sürprizler yapın. Mesela eşinizin beklemediği
bir anda – çocuklar olmadan - gidilecek bir haftasonu seyahati veya eşinizin
uzun süredir almak istediği saati, mücevheri, resmi veya kitabı alın. Ya da
durup dururken alınacak bir çiçek veya konser bileti siz farketmeden karşı
tarafı çok mutlu edebilir.
2. Her daim bakımlı ve
temiz olmaya özen gösterin. Aynı beklentiyi karşı tarafa da hissettirin veya
anlamıyorsa doğrudan söyleyin. Uzun süreli ilişkilerimizi sorunudur kendini bırakmak,
bırakmayın.
3. Çalışıyorsanız, işi eve
getirmemeye özen gösterin. Sizin işte yaşadıklarınız sizi ilgilendirir. Tabiki
işle ilgili sıkıntılarınızı ve gün içinde başınıza gelen komik veya üzücü
olayları eşinizle paylaşın fakat aranızdaki sohbetin sırf iş etrafında dönmemesine
dikkat edin. Düşünürseniz bir noktadan sonra sırf iş konuşulan ilişkiler soğuk
ve mesafeli ilişkilere dönüşmeye başlıyor.
4. Çalışmıyorsanız, eşiniz
eve geldiğinde gün içinde yaptığınız evle ilgili koşuşturmaları eşiniz gelir
gelmez sıralayıp, eşinizi bombardımana tutmayın. Vakti geldiğinde sıkıntılarınızı
veya yorgunluğunuzu küçük dozlarda yavaş yavaş ama mutlaka sohbet içine
yedirin. Eşinizin sizin gün içinde neler yaşadığınızı bilmesi ilişkinizin
samimiyeti açısından da önemli.
5. Günde en az 30 dakika eşinizle
kaliteli sohbet yapmaya çalışın. Sonuçta ebeveynler için hayat çocuklar yattıktan
sonra başlıyor. Elinizdeki 30 dakikayı iyi değerlendirin. Daha da
uzatabiliyorsanız bu süreyi ne ala!
6. Eşinizle ortak hobi
edinin. Beraber yürüyüş, tenis, koşu, sinema, futbol, dans, seramik, briç…
mutlaka bir hobiniz olsun; yaratın! Çocuklar ortadan çekilince, eşinizle
beraber kaliteli vakit geçirebileceğiniz ortamı hazırlamak iki taraf için de
ilgiyi devam ettiren bir olgu. Ayrı ayrı hobileriniz elbet olsun ama müşterek
hobi çok önemli.
7. Eşinize ve kendinize
yeterli vakit ayıramadığınızı düşünüyorsanız dışarıdan yardım alın. Günde 2-3
saat de olsa çocukları emanet edebileceğiniz bir yardımcı bulun ve çocukları
bahane ederek eşinizle geçireceğiniz vakti harcamayın.
8. Seksi ertelemeyin! Evet,
hepimiz gün içinde yoruluyoruz ve çoğu zaman kendimizi yatağa zor atıyoruz veya
beynimizi durduracak halimiz bile olmuyor ama yine de seksi erteleyerek eşinizle
aranıza fiziksel mesafe koymayın. Bilinen gerçeği hatırlatmaya gerek yok ama
yine de söyleyelim: fiziksel ayrılıklar fikirsel ayrılığa sonra da hayat ayrılığına
sebep olabiliyor.
9. Arada eski gençlik fotoğraflarınızı
ortaya çıkarın, ilk tanıştığınız günlerden, o zamanki eğlencelerinizden konuşun.
Hatta mümkünse aynı yerlere gidin, hala genç ve eğlenceli olabileceğinizi
birbirinize gösterin.
10. Çocuklu olmak demek
hayata küsmek, eve kapanmak, her anınızı evde geçirmek anlamına gelmez. Eşinizle,
haftada bir akşam mutlaka ikiniz başbaşa dışarı çıkın. İster yemeğe ister
sinemaya ister bara ister dansa. Ama mutlaka bir akşamınız ev dışında başbaşa
olsun. Hatta bir akşam da arkadaşlarınızla bir gece programı yaparsanız,
işte o daha da güzel.
11. Her sene mutlaka eşinizle
başbaşa tatile çıkın. Kısa olması önemli değil. Amaç çocuklar olmadan, kafanızı
dinleyip, 2-3 gün soluk alıp, yeniden şarj olmak.
12. Birbirinizi dinlemeye özen
gösterin. Herkesin kendine göre fikri, inanışı vardır. Fikirler, düşünceler
paylaştıkça güzel diye boşuna söylenmiyor. Ama paylaşım yapacağım derken, diğer
tarafın da hayatını karartmayın. Amaç monolog değil diyalog yapabilmek!
13. Birbirinize saygılı
olun. Eşinizin zevklerine, ilgi alanlarına saygı gösterin. Her ne kadar eşinizle
bir zaman sonra arkadaş kategorisine geçseniz de samimi olmak saygısız olmak
anlamına gelmez, dikkat edin.
14. Eşinizin düşüncesi ya
da hareketleri size zaman zaman anlamsız ya da çok basit geliyor olabilir. Veya
tartışma sırasında onu küçük görme eğilimine giriyor olabilirsiniz. Küçük gördüğünüzü
ima eden, alay edici sözler kullanmayın. Karşınızdaki kişi, siz onu yücelttikçe
size beraberinde mutlulukla dönecek kişi. Onu küçük hissettirmek size ağız dalaşında
kuvvetli olduğunuz hissi verebilir ama uzun vadede sevgisizleşen ve uzaklaşan
bir eş yaratmanın ötesine geçemezsiniz! Özetle tartışmanın da adabı olmalı.
15. Elele tutuşmak sadece
gençlere ya da yeni evlilere özgü bir hareket değil. Eşinizin elini tutun! Kaç
yaşına gelmiş olsanız da, kaç seneniz beraber geçmiş olsa da elele tutuşmak
sevginin belirtisidir, sevginizi gösterin.
16. Son olarak günlük koşuşturmalar
arasında doğrudan olmasa da ‘seni seviyorum’ demeyi unutmayın. İnsanlar,
sevildiğini bilse de herkes ‘seni seviyorum’ cümlesini duymak ister.
Sevgilerimle,
Dore
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder